ALTIN BALON 2

Balonun ipinin ağaca takılı olduğunu oralardan geçen bir kuş görmüş. Hemen balonun yanına gitmiş.

– ” Ne oldu sana balon kardeşim? ”  Diye sormuş. Balon cevap vermiş.

– ” Cadıdan kaçmam için rüzgar arkadaşım bana yardım etti. Ona teşekkür ederken bu seferde ağaca takıldım. İpimi kurtaramıyorum. ” Demiş.

Kuş gagasıyla balonun ipini tutmuş ve ipi ağacın dallarından dolandırarak kurtarmış. Balon da sıkışıp kaldığı yerden kuş sayesinde kurtulmuş. Kuş balona sormuş:

– ” Ne arıyorsun buralarda tek başına senin bir sahibin yok mu? Demiş. Balon üzülerek anlatmış.

– ” Benim sahibim kralın oğluydu. Ben onla arkadaş olmak istedim; ama o bana iyi davranmadı ondan kaçtım. Sonra da cadıdan kaçarken ağaca takıldım. Simdi  nereye gideceğimi bilmiyorum. Demiş. Kuş cevaplamış:

Üzülme ben bu ormanı iyi bilirim. Sana her tarafını gezdirip öğreteyim hem ben de yalnızım birbirimize arkadaş oluruz demiş. Kuş ve altın beraber çok güzel arkadaşlık yapmışlar. Ormanda çiçeklerle sohbetler edip şarkılar söylemişler. Oyunlar oynamışlar. Kuş ile altın balon o kadar iyi anlaşıyorlarmış ki her zaman her şeyi beraber mutlulukla yaparlarmış. En büyük eğlenceleri uçsuz bucaksız havada ormanı izleyerek uçmalarıymış. Her gün mutlaka ormanın farklı bölgelerini havada izlerlermiş. Hatta kuş çalıya çarpıp kanadını yaralayınca bir süre uçamamış. Balon ona vefasını göstermek ve eğlenmesini sağlamak için her gün ipine bağlayıp onu zamanki gibi ormanı izlemeye götürmüş.Çünkü balon arkadaşlığın vefa sevgi gerektirdiğini biliyormuş. İçinden geçirirmiş hep keşke kralın oğlu ile böyle arkadaşlık yapabilseymiş.

Yağmur yağmış, güneş doğmuş, kuş iyileşmiş. Yine altın balon ile beraber kuş bulutlara kadar çıkmışlar.

Altın balon ile kuş bulutlarla beraber eğlenirken birden bir çocuk sesi duymuşlar. Ne oldugunu anlamak için her tarafı gezmeye başlamışlar. Sese doğru yaklaştıkça sesin kötü kalpli cadının evinden duyulduğunu fark etmişler. Gizlice bakmışlar ki ne görsünler! Cadı, kralın oğlunu kaçırmış ve kraldan bütün ülkeyi ve sarayı ona vermesini istemeyi planlıyormuş. Çocuk ise korkudan çevreden yardım istiyormuş. Altın balon ve bu duruma çok üzülerek ve çocuğu kurtarmak için plan yapma karar vermişler. Kuş, diğer kuş arkadaşları ile birlikte cadıyı oyalarken altın balon çocuğu kurtaracakmış. Öyle de olmuş. Kuşlar cadının sihirli asasını kaçırmışlar ve sihir ile cadıyı buluta çevirmişler. Altın balon da ipine sardığı çocuğu göğe doğru uçurmaya başlamış. Kuşlarla birlikte altın balon çocuğu şatoya götürmüş. Kral çocuğunu görünce o kadar sevinmiş ki bayram ilan etmiş. Kuşlara sarayın bütün bahçelerini açmış. Kralın çocuğu altını görünce çok mutlu olmuş.

Altın balona önceden yaptıkları için pişman olmuş. Ondan özür dilemiş. Altın balon da arkadaşlığın önemli özelliklerinden biri de affetmek diyerek özrünü kabul etmiş. O günden sonra kral çok iyi biri olmuş. Altın balon ve çocuğunun arkadaşlığı için her yıl çocuklarla ve rengarenk balonlarla Arkadaşlık Şenlikleri  

düzenlenmiş. Cadı sonsuza kadar bulut olarak yukardan ülkeyi izlemiş durmuş. Balon, Çocuklar, kuşlar çok iyi arkadaş olmuş. Masalımız burada bitmiş. Gökten üç balon uçmuşları, biri bu masalı yazanların eline, ikincisi masalı dinleyenlerin eline, sonuncusu da her zaman her koşulda arkadaş kalabilenlerin dostluk ellerine.