by Hasan Ayana
Copyright © 2021
DEYİMLER HAYATIMIZDA
Twinnig Projesi
KİTABIMIZ
Öğrencilerimizin yazdığı deyimlerin hikayeleri.
GİRİŞ : Deyimler hayatımızda etwinning projemize Antalya ilinden 3 okul ve toplamda 4 öğretmen ve 14 öğrencimiz katkı sağlamıştır.
Hasan Ayana – Hüseyin Avni Çöllü Ortaokulu
Cemre , Kayra
Ali Emre Aksoy – Hacı Çetin Babüroğlu Ortaokulu
Arda , Buse , Eylül , Hakan , Zehra
Müjgan Aydın – Hüseyin Avni Çöllü Ortaokulu
Eylül , Rezan , Tuba
Ayşe Şimşek – Ahmet Çoşkun Bulut Ortaokulu
Eda su , Hikmet arda , İrem , Nisa gül , Z.Kübra
Adı Soyadı : Cemre p.
Okulu : Hüseyin Avni Çöllü O.O.
Deyimi : Dilinde Tüy Bitmek
Anlamı : Çok sık söylemekten bıkmak,usanmak…
BERKE VE ANNESİNİN DİLİ
Berke çok akıllı ve çalışkan bir öğrenciymiş. Sınavlarına çalışıyor ve başarılı notlar alıyormuş.
Berke bir gün bir bilgisayar oyunu oynamaya başlamış. Daha sonra derslerini aksatmış, hiç ders çalışmamış. Annesi ona sürekli ders çalışmasını söylüyor, öğütler veriyormuş.
Annesi Berke’yi ders çalışmaya ikna edene kadar çok fazla konuşmuş ama bir türlü onu ikna edememiş. O kadar çok konuşmuş ki dili yara olmaya başlamış ama Berke annesini dinlememiş ve oyun oynamaya devam etmiş.
Sınav dönemi gelmiş çatmış ve Berke ders çalışmadığı için tüm sınavlarında başarısız olmuş. Bu duruma çok üzülen Berke, gereksiz oyunlara zaman ayırmayıp derslerine çok çalışacağına dair kendisine ve annesine söz vermiş.Annesi de ona : “Sana laf anlatmaya çalışırken o kadar çok konuştum ki dilimin üzeri yara oldu. Biraz daha konuşsaydım dilimin üzerinde tüy bitecekti neredeyse.” demiş.
Bu olaydan sonra bir şey anlatmak için defalarca aynı söz söylenirse bu deyim kullanılmaya başlanmış.
Adı Soyadı : Arda D.
Okulu : Hacı Çetin Babüroğlu
Deyimi : Etekleri tutuşmak
Anlamı : Çok telaşlanmak/telaşa düşmek
SEVİNÇ
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Arda adında bir çocuk varmış. Bu çocuk futbol oynamayı çok severmiş.Okulda bir gün beden hocaları futbol seçmeleri yapacağını duyurmuş. Arda da durur mu, hemen hocasına “Hocam beni de listeye ekler misiniz?” demiş. Hoca da neden olmasın deyince Arda çok sevinmiş ve belirli günler okul çıkışı antrenman yapmaya başlamış.
O gün gelmiş çatmış hoca beğendiği çocukları ayırıp onlarla devam edecekmiş ve Arda ne duysun hoca “Arda sen de gel.” demiş ve Arda çok sevinmiş. Birden yerinden sıçrayıvermiş. Yanındaki kardeşinin eteğine takılmış ve kardeşinin eteği yırtılmış. Bu sefer Arda çok telaşlanmış. O anda neredeyse etekleri tutuşmuş.
Adı Soyadı : EYLÜL İ.
Okulu : Hüseyin Avni Çöllü Ortaokulu
Deyimi : Saman altından su yürütmek
Anlamı : Kendisinin yaptığını belli etmeyerek ortalığı karıştırmak,herkesi birbirine düşürmek.
ÜÇ ARKADAŞ
Çok eskiden göçebe olarak yaşayan bir halk varmış. Üç arkadaş göçebe halkı için bir şehir kurma kararı almış. Arkadaşlar şehri kuracakları yeri belirlemişler fakat aralarından biri orada kurulmasını istemiyormuş ve bunu onlara söylememiş.
İstemeyen kişi gece o alana gizlice gidip o alandaki çadır kurulabilecek yerleri kazmış,ilerideki derenin suyunun da o kazılan yerden çadırlara gelecek şekilde küçük su yolcukları ayarlamış. Üstünü de toprak ve samanla kapatmış. Hiçbir şey olmamış gibi herkesin yanına geri gelmiş fakat küreğini orada unutmuş.
Sabah göçebe halk ve diğer iki arkadaş o alana gitmişler ve etrafın mahvolduğunu görmüşler. Küçük bir araştırma yapmışlar ve orada bir kürek bulmuşlar. Kürekle biraz toprağı eşince saman ve toprağın altından suyun aktığını görmüşler. Onların bu araştırmasını gören diğer arkadaş çok panik olmuş. Onun panik olduğunu görünce bu durumu onun yaptığını anlamışlar. İki arkadaş diğerini yanına çağırarak ona çok kızmışlar ve “Arkadaş, sen saman altından su yürütmüşsün, sana yazıklar olsun.” demişler.
Bu olayla beraber bu deyim hayatımızdaki yerini almıştır.
Adı Soyadı : Eda Su K.
Okulu : Ahmet Coşkun Bulut Ortaokulu
Deyimi : Çizmeyi Aşmak
Anlamı : Bilmediği işe,yetkisi dışındaki konuya karışmak
BOYU ÇİZMEYİ AŞMIŞ
Zeynep’in teyzesi hazırlanmış,süslenmiş,püslenmiş çarşıya çıkıyormuş.Zeynep,teyzesine neden çarşıya gideceğini sormuş.Teyzesi de çizmesinin çok eskidiğini,yenisi almak için gideceğini söylemiş.
Aradan epey bir zaman geçtikten sonra teyzesi gelmiş Zeynep’in.Yeni ve çok güzel bir çizme almış.Aldığı çizmeyi Zeynep’e de göstermiş. Zeynep çok beğenmiş.Çizmenin boyu neredeyse Zeynep kadarmış.Teyzesi dalga geçmiş “Benim çizmem senden daha uzun” diye.
Zeynep,bu şakaya çok içerlemiş. Hemen aksini ispat etmek için çizmenin yanına gitmiş.Teyzesine “Bak,benim boyum daha uzun!”demiş dudaklarını büzerek.Teyzesi yaptığı şakanın yeğenini üzdüğünü fark ederek gönlünü almak için” Haklısın Zeynep’ciğim, gerçekten senin boyun çizmeyi aşmış demiş.
Resim :
Adı Soyadı : Kayra Pekmezci
Okulu : Hüseyin Avni Çöllü Ortaokulu
Deyimi : Yüreği ağzına gelmek
Anlamı : Beklenmedik bir durumda ansızın korkmak
BİR HAFTA SONU
Bir cumartesi Kayra isimli bir çocuk ikizi ile birlikte dışarı çıkmış. Parkta ikiziyle bir saat oyun oynamışlar. Sonra Kayra çok acıkmış, ikizi ona yiyecek bir şeyler almaya gitmiş. O da saklanıp ikizini korkutmak istemiş. “Beni göremesin, sonra korksun.” demiş ve arkasını dönmüş.
Birden karşısına kocaman bir köpek dikilivermiş. O kadar çok korkmuş ki kaskatı kesilmiş ve bir eli yüreğinin üstünde bir eliyle de ağzını tutarken ikizi gelmiş. İkizi köpekleri çok sevdiği için korkmamış ama Kayra’nın o halini görünce “Ağzına bir şey mi oldu?” diye sormuş. Kayra can havliyle oradan kardeşinin yanına sıçrayıvermiş. “Yüreğim, yüreğim..” deyip bayılmış. Kardeşi de “Ah kardeşim demiş. Yüreğin mi ağzına geldi?” O kadar korkulur mu köpekten? “ demiş.
O günden sonra da çok korkulduğu durumlarda yüreği ağzına gelmek deyimi kullanılır olmuş.
Adı Soyadı : Buse Ö.
Okulu : Hacı Çetin Babüroğlu Ortaokulu
Deyimi : Ağzı kulaklarına varmak
Anlamı : Birinin bir olay veya aldığı bir haber aldığında çok sevindiğini belli etmek için kullanılır.
İKİ GENÇ
Bir gün iki aileden iki genç birbirlerini sevmişler ve birbirlerini daha iyi tanımak için buluşmaya başlamışlar. Kız ne zaman oğlan ile görüşecek olsa heyecanlanır ve aşırı sevinirmiş. Oğlan için de aynısı geçerliymiş. Sevdiceği ile görüşmek için hazırlanırken gereksiz bir gülümseme yerleşirmiş yüzüne. Ailesinin dikkatini çekmeye başlamış bu tuhaf davranışları ve oğullarına sormuşlar :
-Oğlum sen neden sürekli sırıtıyorsun? Resmen ağzın kulağına değecek demişler.
Oğlan ise anlatmaya başlamış sevdasını :
-Anne ben onu görünce hem mutlu oluyorum hem heyecanlanıyorum ama bu çok güzel bir duygu ‘demiş . Annesi oğlu adına sevinmiş ve kızla tanışmışlar ikisinin de gene ağzı kulaklarına varıyormuş. Ve en kısa sürede düğün hazırlıkları tamamlanmış ve evlenmişler.
Böylece insanlar çok mutlu olduklarında bu deyimi kullanmaya başlamışlar.
Adı Soyadı : REZAN K.
Okulu : Hüseyin Avni Çöllü Ortaokulu
Deyimi : Kaş yapayım derken göz çıkarmak
Anlamı : Bir şi düzelteyim, bir iyilik yapayım derken büsbütün bozmak ve büyük bir zarar vermek.
MAKYAJIM DAHA İYİ OLSUN DERKEN
GÖZÜNDEN OLAN KADIN
Kadının biri bir arkadaşının düğününe gitmek üzere makyaj yaptırmak için kuaföre gitmiş.
Bayan kuaför içeride başka bir müşterisi olduğu için gelen bayanı biraz bekletmek zorunda kalmış. Beş on dakika sonra kadına ne yaptırmak için geldiğini sormuş. Kadın da makyaj yaptırmak istediğini söylemiş.
Koltuğa oturan kadına makyaj yapmaya başlamış başlamasına ama kadın bir türlü yapılan makyajı beğenmiyormuş. Defalarca silip baştan yapmış makyajı kuaför. Kaşların şeklini beğense dudağındaki boyanın rengini beğenmiyormuş kadın. Kuaför iyice sinir olmuş.O sırada içeride temizlik yapan genç, kuaförün yanından geçerken kuaförün koluna çarpmasın mı? Kuaförün elindeki kalem yanlışlıkla kaşlarından kayıp gözünün içine girivermiş. Çok acı bir feryat kopmuş ve kadının gözü çıkmış. Kuaför de o anda : “Bak işte en sonunda kaşını yapayım derken gözünü çıkardık. Ne vardı daha iyisi olsun diye tutturmasaydın” demiş.
Bu olaydan sonra da bir şeyin düzeltilmeye çalışılırken daha kötü hale getirildiği durumlarda “kaş yapayım derken göz çıkarmak” deyimi kullanılmaya başlamış.
Adı Soyadı : Hikmet Arda Ç.
Okulu : Ahmet Coşkun BULUT ORTAOKULU
Deyimi : Çam devirmek
Anlamı : Farkında olmadan karşısındakini kıracak yada kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek davranışta bulunmak.
ÇAM DEVİRMEK
Sitemizin geniş bir bahçesi vardı. Biz de orada bisiklet sürmeyi çok seviyorduk.
Bir gün arkadaşlarla bisiklet sürmek için sitenin bahçesinde toplandık. O gün de sitemizin bahçıvanı bahçeye çam fidanları dikiyordu ve bizi bisikletle görünce fidanları ezmememiz konusunda uyardı. Biz de sitenin arka bahçesinde sürmeye karar verdik. Arka bahçeye giderken arkadaşım Ali’nin bisikletinin zinciri atınca hakimiyetini kaybetti ve küçük çam ağacının üzerine düştü. O gün bugündür arkadaşım Ali’yi çam deviren Ali diye anar olduk.
Zamanla arkadaşımıza söylediğimiz bu söz “Çam Devirmek “ deyimi olarak kullanılmaya başlandı.
Adı Soyadı : Eylül C.
Okulu : Hacı Çetin Babüroğlu Ortaokulu
Deyimi : İpe un sermek
Anlamı : Bir işi yapmamak için birtakım nedenler göstermek.
PİKNİK
Bir bahar günüydü. Çiçekler yeniden tomurcuk vermeye, ağaçların yaprakları tekrar yeşermeye başlamıştı. Sabah kalktığımda penceremi açtım ve baharın yumuşak esintisi yüzümü okşadı. Keşke piknik yapsak diye geçirdim içimden. Hemen mutfağa koştum. Annem kahvaltı hazırlıyordu. Annemi ikna etmek için çaba gösteriyor, ısrar ediyordum. Bu çabam karşısında zar zor ikna olmuştu.
Kahvaltıdan sonra annem ve ben piknik için hazırlık yaparken, kardeşim ve babam dışarda top oynuyordu. Annem onları yardım için çağırdığında Nasrettin Hoca’nın komşusuna ipi vermemek için ipe un serdim ipi veremem dediği gibi o kadar garip bahaneleri vardı ki sonunda annem dayanamayarak patladı. Babam ve kardeşim bunun üzerine bize yardım etmeye koyuldular.
Piknik alanına vardığımızda eşyaları yerleştirdik ve biraz atıştırdık. Sonra hep beraber saklambaç oynadık, annem için çiçek topladım, ip atladık ve daha bir sürü oyun… Evet kabul ediyorum o gün çok yorulmuştum ama çok da güzel vakit geçirmiştim.
Adı Soyadı : R.TUĞBA K.
Okulu : Hüseyin Avni Çöllü Ortaokulu
Deyim: El üstünde tutmak
Anlamı : Bir kimseye çok sevgi ve saygı göstermek.
8 KARDEŞ
Bir zamanlar geçim sıkıntısı olan 8 çocuklu bir aile varmış. Bu ailenin 8. çocuğu yaşıtlarına göre çok daha zayıf ve kısa olduğu için kardeşleri ve arkadaşları tarafından hep dışlanırmış. Dışlandıkça da kendini toplumdan soyutlayıp içine kapanmış. Aynı şekilde bu durum boyunu da etkilemiş.
Yaşıtları git gide uzarken, o kısalmış. Günler geçtikçe daha da kısalmış. Bir ay sonunda boyu parmak kadar kalmış.
Kardeşleri yaptıklarından utanırken onu da her yere ellerinde götürmeye başlamışlar. Böylece ona daha çok değer vermişler.
Bu olaydan sonra el üstünde tutmak deyimi ortaya çıkmış ve kullanılmaya başlamış.
Adı Soyadı : İrem U.
Okulu : Ahmet Coşkun Bulut Ortaokulu
Deyimi : Ağzından Bal Damlamak
Anlamı : Çok tatlı, hoşa gider biçimde konuşmak
OKUL
Bir gün ben ve arkadaşlarım okula gidiyorduk.Ödevimin sunumunu yapacaktım ve çok heyecanlıydım.
Okula geldim.Öğretmenime ve arkadaşlarıma yaptığım projemi anlattım,nasıl yaptığımı,ödevi yaparken neler öğrendiğimi açıkladım. Öğretmenim benim ödevimi çok beğendi. Beğendiği için de öğretmenim bana bir iltifat ,bir iltifat etti ki anlatamam.Çok sevindim. Sınıfımızdaki bir arkadaşım ,balların tatlı olması gibi öğretmenimizin iltifatları ile bir bağlantı kurmuş ve öğretmenimizin ağzından bal damladığını söyledi.Bu söz çok hoşumuza gitti.
İşte o günden beridir bu söz kalıplaşarak, “güzel söz söyleyen biri için Ağzından Bal Damlıyor. “denilmeye başlamıştır.Günümüze kadar da deyim olarak kullanılmıştır.
Adı Soyadı : Hakan Ç.
Okulu : Hacı Çetin Babüroğlu Ortaokulu
Deyimi : Etekleri Zil Çalmak
Anlamı : Çok sevinmek, mutlu olmak, işlerin yolunda olması gibi durumlar için kullanılır.
ETEKLERDEKİ ZİL
Bir padişah varmış ve o padişahın kızı evleniyormuş bu yüzden herkese duyuru yapmış.Padişahın duyurusunda şöyle bir metin geçiyormuş “Düğüne gelecek kadınlar eteklerine zil takıp gelecekler” demiş. Bir köylü padişaha sormuş :
-Neden kadınlar eteklerine zil takmak zorundalar ?
Ve padişah da ona şöyle cevap vermiş:
-Bana göre zil bir mutluluk sembolüdür ve bugün kızımın en mutlu günü olduğu için tüm kadınlar eteklerine zil takmak zorundalar.
Ve bu şekilde de etekleri zil çalmak deyimi ortaya çıkmış ve kullanılmaya başlanmış.
Adı Soyadı : Nisagül G.
Okulu : Ahmet Coşkun Bulut Ortaokulu
Deyimi : Gözden Düşmek
Anlamı : Kendisine değer verenlerin sevgilerini ve güvenlerini yitirmek eskisi gibi sevilmemek.
GÖZDEN DÜŞMEK
Bir binada beş arkadaş yaşarmış. Bu arkadaşlar her gün birlikte oynarmış.Herkes eşyalarını paylaşırmış,böylece her türlü oyuncak ile oynama fırsatları olurmuş.
Birgün Hasan’a babası yeni bir bisiklet almış. Arkadaşları o bisiklete binmek istemiş fakat Hasan izin vermemiş.Arkadaşları çok üzülmüş. Bunun üzerine herkes evlerine dağılmış, ertesi gün arkadaşları aşağıya oynamaya inerken Hasan ‘ı çağırmamışlar.Arkadaşlarını dışarıda onsuz oynadığını gören Hasan yanlarına gitmiş ve kendisini çağırmadıkları için onlara kırıldığını söylemiş. “Çok iyi arkadaşlar olduğumuzu sanıyordum” demiş.
Arkadaşlarından Ali şöyle demiş:”Sen bizimle bisikletini paylaşmadığın için gözümüzde değerini kaybettin.”demiş.Hasan,yaptığı yanlışı anlamış ve özür dilemiş.
O zamandan sonra “gözümüzden değerini kaybettin,değerini düşürdün sözü” ,“Gözden Düşmek “deyimi olarak kullanılmaya başlanmış.
Adı Soyadı : Zehra E.
Okulu : Hacı Çetin Babüroğlu Ortaokulu
Deyimi : Küplere binmek
Anlamı : Haddinden fazla sinirlenmek,kızmak,öfke saçmak
ÖFKELİ ADAM
Zamanın birinde bir bilim adamı yaşarmış. Kendisi o zamanlar çok rastlanır bir hastalık olan öfke kontrol sorunu hakkında çalışmalar yaparmış. Birçok çözüm yolu denemiş fakat hiçbirinde istediği başarıyı elde edememiş. Bu durum onu da içten içe öfkelendiriyormuş.
Aradan zaman geçtikçe adam daha da stres oluyor küp oturaklarda oturup saatlerce dışarıyı izliyormuş. Yine stresli olduğu bir gün çalışma odasının kapısı ardından kapanmış, adam odada kapana kısılmış. O küpü andıran odada neredeyse bir gün geçirmiş ve bu süre zarfında zaman geçtikçe öfkesinin azaldığını,sakinleştiğini fak eden adam kendini sorgulama ve sağlıklı düşünebilme olanağı bulmuş.
Odadan çıktığı gün ilk iş bu çözüm yolunu diğer arkadaşlarına da anlatmış. O günden sonra çok öfkeli olan insanlara” küplere mi bindin? Sakinleş biraz, git bir odaya kapan.” diye söylenmeye başlanmış.
Adı Soyadı : Zahide Kübra Ş.
Okulu : Ahmet coşkun bulut ortaokulu
Deyimi : Pabucu dama atmak
Anlamı : Kendinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düş
PABUCUM DAMA ATILDI
Günlerden bir gün Ali,Fatma ve Ayşe oyun oynuyormuş. Bu arkadaşlar çok güzel anlaşıyorlarmış.
Yine bir gün bu arkadaşlar oynamak için toplanmışlar.Sonra topları patlamış. Oyunları yarım kaldığı için çok üzülmüşler.Kerem’de top olduğunu görmüşler.
Ayşe :Kerem topunla oynayabilir miyiz, diye sormuş.Bunun üzerine Kerem: HAYIR! Size hiçbir şeyimi vermeyeceğim” demiş. Sonra Kerem, kendi kendine top oynarken pabucu fırlamış. Ayşe,Ali ve Fatma bunu görünce pabucu alıp dama fırlatmışlar.
Sonra şöyle demişler : “Pabucunu dama attık.”Bu sayede PABUCU DAMA ATILMAK deyimi ortaya çıkmış.

Published: May 1, 2021
Latest Revision: May 8, 2021
Ourboox Unique Identifier: OB-1124006
Copyright © 2021