by İsa Yavuz
Copyright © 2021
YENİ ARKADAŞLARIM
TİYATRO ESERİNİN ODAKLANDIĞI KAZANIM
SB.6.1.3. Toplumda uyum içerisinde yaşayabilmek için farklılıklara yönelik ön yargıları sorgular.
Farklı kişi ve gruplara karşı zaman zaman rastlanan kalıp yargı ve ön yargı örnekleri incelenir. Toplumsal
birlikteliğin özel gereksinimli bireylerin yanı sıra farklı sosyoekonomik gruplara mensup olanlar ile farklı
etnik, dinî ve mezhepsel aidiyetlere saygı duymayı gerektirdiği üzerinde durulur.
KARAKTERLER/KİŞİLER
Kemal
Müjdat
Murat Amca
Sude
Baykal
(Ağaçlı İlköğretim Okuluna yeni kayıt olan Kemal biraz da geç kaldığı için telaşlı bir şekilde koşuyordu. Eski okulundan artık uzakta olacağı için yeni okulundaki arkadaşlarını, öğretmenini çok merak ettiği için çok hızlı koşmaya çalışıyordu. En sonunda okulu uzaktan gören Kemal ileride yürüyen bir çocuğu gördü ve bu çocuk yeni taşındıkları binadaki Ayten Ablanın oğlu Müjdat’a benziyordu, ona sınıfını soracaktı.)
Kemal – Hey arkadaş hey, okula gidiyorsun sanırım.
Müjdat – Efendim Kemal, geç kaldın herhalde.
Kemal – Evet Müjdat geç kaldım biraz, yirmi geçe başlıyormuş burada okul, seni de uzaktan tanıyamadım.
Müjdat – Önemli değil Kemal yetişiriz merak etme, senin eski gittiğin okul saat kaçta başlıyordu ki?
Kemal – Buçukta başlıyordu, orada arkadaşım Furkan ile beraber gidiyorduk okula.
Müjdat – Ne olacak canım, burada da beraber gideriz.
Kemal – Evet gideriz de ben sınıfımın nerede olduğunu bilmiyorum.
Müjdat – Hangi sınıftasın?
Kemal – 4/B sınıfı, 380 öğrenci numaram öğretmenimin adı da Telat Tüney annem bunları dün ezberletti.
Müjdat – Sana güzel bir haberim var, aynı sınıftayız.
Kemal – Gerçekten mi, ne güzel oldu, çok mutlu oldum şimdi!
Müjdat – Ben de çok mutlu oldum fakat sana kötü bir şey söyleyeceğim.
Kemal – Ne oldu, Telat öğretmen kötü mü?
Müjdat – Yok hayır öğretmenimiz kötülük yapmayan kimseye hiçbir şey demez, pamuk gibi bir adam, öğrencilerini yani bizi de çok sever.
Kemal – Kötü haber ne o zaman?
Müjdat – Gel Murat Amcadan fıstık alalımda anlatırım.
(Kemal ve Müjdat, Bakkal Murat Amcanın dükkânından fıstık almak için girdiklerinde dışarıda ekmekleri dizerken kedilere de küçük ekmek parçaları atan Murat Amca içeri girmişti.)
Murat Amca – Günaydın çocuklar ne istersiniz?
Müjdat – İkimize de bir liralık fıstık Murat Amca.
Murat Amca – Tamamdır Müjdat, bu arkadaşın kim?
Müjdat – Mahalleye yeni taşındı Murat Amca bizim alt kata taşındılar.
Murat Amca – Hoş geldin adın ne bakalım?
Kemal – Adım Kemal Murat Amca, tanıştığımıza memnun oldum.
Murat Amca – Ben de çok memnun oldum Kemal, bir ihtiyacın olursa gel buradan al tamam mı, annenize babanıza çok selam söyleyin hadi bakalım, geç kalmayın.
Müjdat – Al Murat Amca iki lira.
Murat Amca – Tamamdır Müjdat ne parası, okulda simit alın karnınızı doyurun paranız ile tamam mı?
Müjdat – Tamamdır teşekkür ederim Murat Amca, iyi günler, kolay gelsin.
Kemal – Teşekkür ederim Kemal Amca, kolay gelsin.
(Bakkaldan çıktıktan sonra Müjdat ve Kemal fıstıklarını yiyerek okula yürürlerken Kemal kötü haberin ne olduğunu iyice merak etmişti)
Kemal – Kötü haber nedir Müjdat?
Müjdat – Bak bizim sınıftan Sude, gel onunla tanıştırayım seninle.
Kemal – Şu yürüyen mi Sude?
Müjdat – Evet, dur çağırayım. Sude! Sude bekle biraz.
(Sınıftan arkadaşları olan Sude’ye yetişen Müjdat ve Kemal fıstıklarından ona da ikram ettiler ve yürümeye başladılar.)
Sude – Biraz geç kaldık bu sabah. Adım neydi demiştin?
Kemal – Kemal adım, çok memnun oldum Sude.
Sude – Ben de memnun oldum. Mahalleye de yeni mi taşındınız?
Kemal – Evet yeni taşındık.
Müjdat – Bizim binada, alt katımıza taşındılar, beraber gidip geleceğiz artık okula.
Sude – Ne güzel ben de denk gelirsem hep beraber gideriz.
Müjdat – Ne güzel olur.
Sude – Müjdat kötü haberi söyledin mi Kemale?
Müjdat – Yok seni gördüm söylemeyi unuttum bak.
Kemal – Nedir kötü haber, ne oldu?
Müjdat – Okulda bizden büyük, şişman, kaba Baykal diye biri var, bizden paralarımızı alır, yaramaz bir çocuk anlayacağın, sınıfta kalmış herhalde hem yaşı, kilosu hem de boyu bizden uzun.
Sude – Harçlığın varsa yanında kalemliğine sakla, orada bulamaz.
Kemal – Arkadaşlar korkmayın öğretmene söyleriz, böyle bir şey yapamaz.
(Okula yaklaştıklarında kapının önünde Baykal’ın kendinden yaşça küçük çocuklardan harçlıklarını aldıklarını gördüler ve sıra onlara gelince Kemal arkadaşlarını korumuştu.)
Baykal – Evet verin harçlıklarınızı bakalım. Yeni bir çocuk da gelmiş, sen de ver bakalım.
Kemal – Sana harçlıklarımızı vermeyeceğiz, bizi korkutamazsın, böyle kötülük yapmaya devam edersen seni öğretmene söyleriz ve hiç arkadaşın olmaz.
Baykal – Zaten hiç arkadaşım yok, farklıyım diye herhalde, neyse verin harçlıklarınızı.
Kemal – hayır sana harçlık falan vermeyeceğiz. Bak bu yüzden hiç arkadaşın yok, senden herkes korkuyor.
Müjdat – Evet Baykal sen kötülük yaptığın için senden korkuyoruz.
Sude – Kemal haklı Baykal bu yüzden hiç arkadaşın yok.
Kemal – Bak bugün benim bu okulda ilk günüm, mahalleye yeni taşındım. Arkadaş olalım seninle, sen de okuldaki diğer çocuklara artık kötülük yapma.
Baykal – Tamamdır siz benim okuldaki ilk arkadaşlarımsınız, daha da kimsenin harçlığını almayacağım.
Kemal – Hadi zil çaldı, derse geç kalmayalım.
(Kemal arkadaşları ile okulun ilk gününde saklambaç ve yakalamaca oynadı, hatta Baykal koşarken yere düşüp kolunu kanattığında, Müjdat, Sude ve Kemal onu yerden kaldırıp kanayan koluna yara bandı yapıştırmışlardı. Kemal okulunda arkadaşları ile hep mutlu olmuştu, Baykal ise bir daha kimseye kötülük yapmamıştı, Sude ve Müjdat ise Baykal ile hep arkadaş olmuşlardı. Beraber top oynamışlardı, bilgi yarışmasına katılmışlardı, 23 Nisan da şiir okumuşlar, çuval ile koşma yarışmasına katılmışlardı.)
-SON-
Published: Dec 19, 2021
Latest Revision: Dec 19, 2021
Ourboox Unique Identifier: OB-1249548
Copyright © 2021