VAHŞİ ASLANCIK-1

  Vahşi Aslancık mavi gözlü, çok tatlı bir erkek aslandı. Ayrıca uyumayı çok severdi. Bir şeyler yemeyi de çok severdi Vahşi Aslancık.

 Vahşi Aslancık bir gün yine uyuyorken arkadaşlarının dışarıdan hırlaması ile uyandı. Vahşi Aslancık penceresinin önüne geldi.

 Deniz, “Nerede kaldın Vahşi Aslancık, hepimiz seni bekliyoruz.” dedi. Deniz mavi gözlü, çok hızlı koşabilen erkek bir aslandı.

 “Ağaç olduk burada.” dedi Zümrüt. Zümrüt yeşil gözlü, çok yavaş koşan bir dişi aslandı. Zümrüt yavaş, Deniz hızlı koştuğu için Zümrüt ile Deniz hep kavga ederdi. Vahşi Aslancık dışarı çıkması gerektiğini anladı.

 “Tamam, tamam. Çıktım işte dışarıya!” dedi Vahşi Aslancık sinirle.

 “Yine uyuyordun, değil mi?” dedi Yeşim. Yeşim yeşil gözlü ve kendini beğenmiş bir dişi aslandı.

 “Evet, uyuyordum.” dedi Vahşi Aslancık utançla.

 “Buna hiç şaşırmamamız gerek doğrusu.” dedi Güneş. Güneş yeşil gözlü, çokbilmiş bir erkek aslandı.

 “Bence kızmanıza gerek yok. Herkes uyuyabilir.” dedi Pofuduk. Pofuduk, isminden de anlaşılacağı gibi pofuduk ve mavi gözlü bir dişi aslandı.

 “Tamam. Vahşi Aslancık’ın uyuması sorun değil. Artık oyun oynamaya başlayabiliriz.” dedi Deniz.

  Deniz hızlı koştuğu için ebeleme oyunu veya koşu yarışını istedi. Ama Deniz dışındakilerin bazıları saklambaç, bazıları da seksek oynamak istedi.

 “Çoğunluk saklambaç oynamak istediği için saklambaç oynamamız gerek.” dedi Güneş.

 Böylece saklambaç oynamaya başladılar.

 “Ooooooooo… Bir kedi varmış… 100’e kadar sayarmış…”

 Diye tekerlemeye başladı Deniz. Tekerleme sonucu ebe Zümrüt çıktı. Zümrüt 20’ye kadar saymaya başladı. Sonra saymasını bitirir bitirmez Deniz, saydığı ağacın arkasından çıkıp   “Sobe!” dedi.

 Zümrüt, “Bana ne, bana ne?! Oraya saklanmayı yasaklamıştık!” deyince diğerleri de Zümrüt’ü destekledi.

 “Ha ha ha! Senin hiç mi mantığın yok ya!” dedi Zümrüt Deniz’e. Deniz de sinirle, “Nereden bilebilirdim ki, oraya saklanmayı yasakladığınız gün ben hastaydım belli ki…”

Zümrüt diyecek bir şey bulamadığı için “Hı hı, hı hı kesin öyledir aynen…” demekle yetindi. Deniz de bir şey demedi.

Çünkü anladı ki ne dese de Zümrüt, Deniz’in o gün hasta olduğunu kabul etmeyecek.

 Ertesi gün önceki günün tam tersine Deniz hariç ilk gelen Vahşi Aslancık olmuştu.

 Herkes toplandıktan sonra yeni bir oyun oynamaya başladılar. Bu sefer de çoğunluk koşu yarışı yapmak istemişti.

 Yarış başladıktan sonra Deniz çok hızlı koştuğu için herkesi geçti. Kısa bir süre sonra yarış sona verdi ve Deniz 1. , Yeşim 2. , Güneş 3. , Vahşi  Aslancık 4. , Pofuduk 5. ve Zümrüt 6. oldu.

 Deniz hemen çokbilmiş tavrını takındı.

 “Demek her şeyde sen en iyi değilmişsin Zümrütçüğüm.” dedi Deniz.

 “Ama ben de seksekte senden daha iyiyim Denizciğim.” dedi Zümrüt gıcık tavrıyla.

 “Bana ‘Denizciğim’ deme!” diye bağırdı Deniz.

 “O zaman sen de bana ‘Zümrütçüğüm’ deme DENİZCİĞİM.” dedi Zümrüt.

 “Durun, kavga etmeyin arkadaşlar. Sakin olun.” dedi Güneş.

 “Nasıl sakin olabilirim Güneş! Hem sanki sen benim yerimde olsaydın çok sakin olurdun!” diye sinirle bağırdı.

 “Bence artık yuvalarımıza gidelim arkadaşlar.” dedi Yeşim.

 “Yeşim haklı. Ailemiz bizi merak etmeden yuvalarımıza gitsek iyi olur.” dedi Pofuduk.

 Zümrüt dışında herkes yuvalarına gitti. Zümrüt yuvasına gitmemişti çünkü onun başka planları vardı.

 Zümrüt önce Deniz’in yuvasına gitti. Yuvanın yanına geldiğinde Deniz’in, annesine “Zümrüt gerçekten çok gıcık biri anne” dediğini duydu. Zümrüt hiç orada kalmak istemedi.

 Vahşi Aslancık’ın yuvasının yanına geldiğinde yuvanın içinden gelen bir horlama duydu. Pencereden içeri baktığında Vahşi Aslancık’ın uyuduğunu gördü.

 Zümrüt bu sefer Yeşim’in yuvasının önüne geldi. Bir şeyler duymaya çalıştı ama duyamadı. Pencereden baktığında Yeşim’in kitap okuduğunu gördü.

 Zümrüt bu sefer Güneş’in yuvasının önüne geldiğinde, Güneş’in, yatağında hiçbir şey yapmadan durduğunu gördü.

 Zümrüt bu kez Pofuduk’un yuvasına gitti ve onun da uyuduğunu gördü.

 Zümrüt o sırada uykusunun geldiğini hissetti. Uykusu geldiği için Zümrüt de kendi yuvasına gitti. Yuvasına girdiğinde annesinin kitap okuduğunu, babasının ise uyuduğunu gördü. Zümrüt’ün annesi ile babası eskilerden Zümrüt’e yuvaya geç geldiği için kızıyordu ama artık onlar da Zümrüt’ün laftan anlamayacağını anlamışlardı. Zümrüt odasına gitti. Yatağına uzandı ve derin bir uykuya daldı.

 Ertesi gün arkadaşlardan hiçbiri yapacak bir şey bulamıyordu.

En sonunda Yeşim’in aklına yapacak bir şey geldi:

 “Tırmanma yarışı yapabiliriz!” diye sevinçle bağırdı.

 Yeşim’in dediğine hiç kimse karşı çıkmadı. Tırmanma yarışı yapacaklardı.

 Yarış sürecinde herkes aynı ağaca sırayla tırmanacaktı ama birisi tırmanıyorken başkası kronometre ile süre tutacaktı.

 İlk olarak Yeşim tırmanmaya başladı. Yeşim bir yerde takıldı ama sonradan rahat bir şekilde ağacın zirvesine ulaştı. Yeşim zirveye 3 dakika 56 saniyede çıkmıştı.

 Şimdi sıra Vahşi Aslancık’taydı. Vahşi Aslancık zirveye ulaşmakta çok zorlandı. Ama bir şekilde zirveye çıkmıştı. Vahşi aslancık 5 dakika 11 saniyede zirveye ulaşmayı başarmıştı.

 Sıra Pofuduk’taydı. Pofuduk zirveye çıkamadı. Bu yüzden yarıştan diskalifiye edildi.

 Sıra Güneş’e gelmişti. Güneş tırmanırken biraz sıkıntı yaşadı ama yine de zirveye çıkmayı 4 dakika 49 saniyede başardı.

Sıra