by aysegul eren cevik
Copyright © 2018

Öğretmenliğe İç Anadolu nun küçük bir köyünde başladım.Bütün imkansızlıklarla.Ama gerçek öğretmenliği de orada yaşadım.Nasıl mı? Bazı çocukların kışın giyebileceği bir montu ya da ayakkabıları yoktu.Bazı öğrenciler kara lastik denilen lastikten ayakkabı giyerlerdi hemde çorapsız.Çok üzülürdüm onları gördükçe.Ben montla ,botla üşürken onlar nasıl üşümüyorlardı. Bu koşullarda çalışırken öğretmenler günü geldi çattı. Tabi ki benimde ilk öğretmenler günüm heyecanlıyım.Hediye beklediğim için değil tabi o duyguyu yaşama heyecanı.Biliyorum zaten öğrencilerin durumunu.
Derse girdiğimde teker teker geldi öğrencilerim ellerinde gazete kağıdına sarılmış hediyelerle.Önce şaşırdım tabi ne olabilir diye almak istemedim ama kırmak da istemedim ve aldım hediyelerini çünkü o kadar heyecanlılardı ki verirken.Elimi öpmek istediler biz de genciz ya vermedim elimi yanaklarından öptüm onları. Halbuki saygıdandı öpmek isteyişleri şimdi daha iyi anlıyorum.Sonra teneffüste açtım hediyelerimi merakla.ilk paketi açtığım da şaşırdım çünkü içinden bir kağıt mendil çıktı.Çok şey satılmayan okul kantininden alınmış, özenle gazete parçasıyla sarılmış kağıt mendil. Diğerlerini de açınca gördüm ki bir çok kağıt mendilim olmuş.Hayatımda aldığım en değerli ve güzel hediyelerdi. Büyük bir özveriyle alınlarmıştı çünkü.

Published: Jan 24, 2018
Latest Revision: Jan 25, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-416676
Copyright © 2018