13 yıllık bir ingilizce öğretmeniyim. İlk görev yerim Hatay/Dörtyol. 2007 yılında öğrenim özrü nedeniyle Adana’da görevime devam ettim. Merkeze bağlı bir köy okulunda çalışmaya başladım. Elbette ki köy okulunda çalışmanın hem artıları hem de eksileri vardı. Liseden ilköğretime geçiş benim için bir bocalama ne yapacağını bilememe dönemi oldu. Yetişkin grupla çalışmak iletişim boyutunda sizi çok fazla zorlamaz. Hatta bazı cümleler dile getirilmese bile vücut dilinizi kullanarak lise düzeyindeki gençlere mesajı iletirsiniz. İlköğretim ise iletişimde her kanalı, her aracı kullanmayı zorunlu kılar.
İlkokul 4.sınıflarla ingilizce dersimizi işlerken sıra tahtada yazılanların deftere geçirilmesine gelmişti. Çocuklara şöyle bir yönerge verdim: Tahtayı defterinize çizin (tahtada görseller bulunuyordu). Çocuklar kendilerine söylenen yönergeyi yerine getirirken ben de sınıfın içinde dolaşıp çocukların defterlerine yanlış bir şeyler yapmamaları için müdahelelerde bulunuyordum. Derken bir öğrencimin defterine bakıp sadece durduğum yere sabitlendim. Gülmek ile gülmemek arasında gel gitler yaşadıktan sonra ona o büyük soruyu sordum: Defterine neden tahtayı çizdin?
Cevap düşündürücüydü: Siz tahtayı defterinize çizin dediniz.
Haklıydı. Benim verdiğim yönerge tam olarak buydu. Sınıftan çıkarken düşündüğüm ve sorguladığım şey ise ingilizce öğretmeni olsam da türkçeyi doğru kullanmam gerektiğiydi..
Published: Jan 25, 2018
Latest Revision: Jan 25, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-416693
Copyright © 2018