Anı

Öğretmenlik mesleğinde 13. yılım…

Bu süre nasıl geçti anlamış değilim, hersene başında kalbim pır pır ederdi okuların açılmasıyla, adeta koşa koşa giderdim…

öğrencilerin gözlerindeki ışıltı beni bağlardı bu mesleğe, şimdi sınıf ortamında değilim:( Şu andaki görevim ofis ortamında çalışmayı gerektiriyor,Bu durumun avantajı ise birçok öğretmenle çalışarak, projeler üretip, daha fazla öğrenciye dokunmak diyebilirim.

Unutamadığım bir anımı sizinle paylaşmam gerekirse istenildiği zaman herşeyi başarabileceğimize bir örnek olması açısından şunu paylaşmak isterim;

Sınıf başarısı iyi olmayan bir öğrencim vardı, derslere karşı ilgisizdi, sınıf içerisinde onun yapabileceği aktiviteler planlayarak derslere katılmasını sağladım ve zamanla İngilizce’ye karşı tutumu olumlu hale geldi ve diğer derslerde de kendini göstermeye başladı…

Sonra ne mi oldu lisede Yabancı dil bölümüne girdi ve Üniversitede İngilizce bölümüne gitmeye karar verdi …

Bazen fırsatları kendimiz yaratmalıyız, bu öğrencinin hikayesi Esen Hocamızın bizlerle paylaştığı “HAYAT SİZE MUTLULUK VE BAŞARI SUNMAZ.” başlıklı hikayeye örnek diyebiliriz:)
Hayatta başarılı olmuş yaşlı bir adama, bazı gençler:
— Hayatın bize en üst dereceden mutluluk ve başarıyı sağlaması için ne yapmalıyız? diye sormuşlardı. Ondan şu cevabı aldılar:
— Sizin bu sorunuz, bana bir tek ineği olan köylüyü hatırlattı. Bir gün, o köylüyle adamın biri sordu: “İneğin ne kadar süt veriyor? Köylü şu cevabı verdi: “İneğim hiç süt vermez. Sütü ondan sizin almanız gerekir.”
Gençler! Mutluluk ve başarıyı, hayat size vermez. Gayret ve çabanızla o mutluluk ve başarıyı, sizin almanız gerekir.