Huzurlu Dünyam

Benim ütopyam isimsiz olurdu çünkü isim demek etiket demektir benim evrenimi bir etike sığdıramayız.Öncelikle bu ülkede barış ve huzur önde geliyor.Savaş yok herkes huzurlu kimse kimseye kötülük etmiyor.Kötülük eden olur ise adaletli bir şekilde ceza alıyor.Benim ülkemde kadınlar şu anın aksine el üzerinde tutuluyor.Kocaları tarafından da sevilip el üstünde tutuluyor.Erkekler hanımlarına saygı ve sevgi duyuyor onlara zarar vermiyorlar.Bir kadın gece vakti dışarı çıkmaktan korkmuyor.çünkü hiç bir erkek onlara zarar vermiyor.Eğer olursa da caydırıcı cezalar alıp bir daha yapmaya fırsat vermiyorlar.Erkeklere de korkularak bakılmıyor şu an ülkemizde iyi olan erkekler de zan altında kalıyor açıkçası.Ama bu benim evrenimde yok kadın ve erkek eşit.Hırsızlık, kundaklama, adam yaralama, polise ve sağlık çalışanlarına zarar vermek yok.Kimsenin kimseden üstün olmadığı zenginlerin fakirleri ezip yukarıdan bakmadığı bir evren benimkisi.Sadece memurlar değil normal çalışanlarda yüksek miktarda para veriliyor.

Her aileye geçimini sağlayacak kadar miktarda mesela.kimsenin zorbalığa uğramadığı herkesin özgür olduğu bir evren.Kimse dinlediği müzikten,okuduğu kitaptan,sevdiği ünlüden dolayı yargılanmadığı yani herkesin özgür olduğu bir evren burası.Bu evrede istisnasız, tüm vatandaşlar tarafından benimsenmiş ve korunan değerler vardır; mutluluk, hoşgörü, huzur gibi.Bu değerlere sahip çıkmamak ise büyük suçtur. Kimse tarafından hoş görülmeyen bir durumdur. Suçu işleyen kişi tarafından bile.O da şöyle olur:

Öncelikle suçlu tespit edilir.Sonrasında yargı işlerinden de sorumlu olan meclisin karşısına çıkarılır. Kesinlikle suçluya zulmetmezler. İnsanca karşılarına oturturlar, konuşurlar. Ta ki yaptığının kötü bir şey olduğunun farkına varana kadar. O da bu ülkenin bir vatandaşı olduğuna göre, değerlere onun da saygı duyması gerekir. İşte bunun farkına vardığı ve suçluluk duyduğu anda cezası kesilir.

Onu devletin bünyesinde asker veya temizlikçi gibi ücretsiz işçilik gibi cezalar verilebilir.Benim evrenimin insanları vicdanlı insanlar olduğu için bu cezalar onlara caydırıcı olabilir ama ciddi suçlarda değişir cezalar.Gelelim bu evrenin eğitim düzenine.Çocuklar 7 yaşına geldiklerinde, zorunlu eğitim başlar. Tabi ki ilk öğretilenler toplumsal değerler olur. Zaten doğduklarından beri ailelerinden gözlemledikleri bu değerleri tam olarak kavramaları ve benimsemeleri hiç de zor olmaz. Sonra asıl eğitim başlar. Öğretilen şeyler kesinlikle ezber değil, tamamen hayatın içinden şeylerdir. Çocukların kafası gereksiz bilgilerle doldurulmayıp, her zaman ihtiyaç duyacakları şeyler öğretilir. 17 yaşına gelindiğinde çocuklar mesleklerini seçip, sonraki 3-4 yıl boyunca o meslek üzerine eğitim alırlar. Genellikle son iki yıl stajyer olarak birinin yanına girerek uzmanlaşırlar. Böylece verimli bir eğitim hayatı geçirmiş olan çocuklar artık iş hayatına girmeye hazır duruma gelirler.

Biraz özetlemek gerekirse kısaca:Herkesin birbirinin kararlarına saygı duyduğu bireylerin yaşam alanına müdahale edilmediği ve özgür düşenebilen barış ve sükunet ile beraber yaşama müzik, sanat, bilim, vb şeylerin çok fazla ön planda tutulduğu insanların hobilerinin aynı zamanda para kazanabileceği kısacası sadece bir çıkış yolunun değilde iş için bir sürü imkanın bulunduğu tarihi, doğal güzellikleri çok güzel olan bir yer.Bu evrende Herkesin araba kullanılmasına izin yok sadece zorunlu olanlar polisler,doktorlar,itfaiyeler vs. kullanabilir ne kadar az araç o kadar temiz bir evren çünkü.Sürekli istediğiniz her yere sizi götüreblecek düşük bir miktar verdiğiniz toplu taşımalar düzenli ve sık olarak geçer ve ulaşım toplu taşıma ile sağlanır.

Ufak suçlarda fazla ceza istemeyen suçlarda ceza olarak 50,100,150 gibi suçun ağırlığına göre fidan dikme cezası verilebilir bu onlara ceza olsa da evrenimize güzel bir görünüm ve sağlıklı bir hayat sunar.Cennet gibi bir tabir yakışır benim ütopyama.Benim ütopyam kocaman güzel bir orman ve etrafında her türlü hayvanın olduğu güzel bir yer. güzel ağaçlar ve yol kenarlarına dikilen çiçekler ile kaplı benim evrenim.Doğa hiçbir şekilde kirlenmemiştir.Her tarafı denizler,şelaleler,ırmaklarla çevrili olan bir evren.Bu ülkede hiçbir şey bozulmamıştır. Doğa hiçbir şekilde kirlenmemiştir.Bu ülkede her ailenin evcil bir hayvanı vardır.Herkes hayvanseverdir.Ayrıca sokak hayvanları da mağdur olmaz.Her aile evinin yakınlarındaki evcil hayvanlardan sorumlulardır.Onların mama,su ve en önemlisi de sevgi ihtiyacını karşılarlar.Kışın hava koşullarından dolayı sokakta hiç hayvan kalmaz.

Fazladan yuva açabilecek aileler bu hayvanların bir kısmını alır.Geri kalan hayvanlar ise barınaklara koyulur.Ama barınakta da mağdur olmazlar.Yine insanlar onlardan sorumludur,onların her ihtiyaçlarını karşılarlar.Hayvanlar asla hor görülmez daima sevilirler.Eğer onlara zarar veren biri olursa büyük cezalar ile karşı karşıya kalır.Bu dünyada her şey adaletlidir, huzurludur, düzenlidir. Huzuru bozanlar yalnız bırakılır. Hatasını anlayana kadar konuşulmaz. Zaten bu ülkede kargaşada çıkmaz.Bu ülkede devlet kavramı yoktur. Herkes bilinçli olduğu için kendilerini yönetebilirler.Bu evrende zaman kavramı da yoktur.Bu evrende Herkes bilinçli ve mutlu yaşıyor. Çünkü herkes yapması gerekenleri, sorumluluklarını biliyor. Kişiler için zaman kavramı olmadığından ölüm diye bir şey de yoktur.İnsanlar sonsuza kadar yaşarlar.kıskançlık hırs gibi duygular bu ülkede barınmıyor. Herkes bilimsel gelişmelere önem veriyor.

Ülkenin sevgi ile gelişebilmesi için ellerinden ne geliyorsa yapılıyor. Fakat güzel ülkelerine zarar vermeyecek şekilde. Güneş enerjisinden, rüzgârdan vb. olaylardan yararlanmasını iyi biliyorlar. Bu sebeple küresel ısınma, susuzluk gibi kavramlar yok. Burada doğal olan her şey var. Yağmurun yağması, rüzgâr vb. olayların olması ve burada da 4 mevsim var. Her mevsim dolu dolu yaşanıyor. Her mevsim gerektiği kadar soğuk, sıcak ve gerektiği kadar rengârenk.Hiç kimse birbirinden daha üstün olmadığı için istedikleri zaman çalışıp istedikleri zaman eğlenebiliyorlar. Herkes spor faaliyetleri yapıyor. Hayvanlara bakıyor onlarla dost olarak yaşıyorlar. Hasta olanlar ise sevgi ile iyileştiriliyor. Ama ölümcül hastalıklar yok. Hasta olan kişiyi topluluk ne kadar seviyorsa o kadar çabuk iyileşiyor.Bu kadar sevgi dolu, güzel, hoşgörülü bir ülkede herkes mutlu ve mesut yaşıyor.Birlik duygusu da önemli değerlerden biridir. Herkesin bir ailesi ve bir özeli olmasına rağmen

tüm vatandaşlar tıpkı bir aile gibi bağlıdırlar birbirlerine.Örneğin biri yardıma muhtaçsa önce tüm şehir sakinleri onun için seferber olur. Yetersiz olursa tüm ülke seferber olur ama ne yapılır edilir o sorun çözülür.Zeka ve hoşgörü en değerli hazinemizdir. Onlar olduğu sürece çözülemeyecek hiçbir problem yoktur.En baştan beri söylediğim şu değerler var ya, işte burada da onlar yardımcı oluyor: Açgözlülüğe karşı olan bu duyarlı vatandaşlar sadece ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıyorlar paralarını. Gerisini ise biriktiriyorlar.Bu paraları başkalarına yardım edebilmek için,ihtiyaçlarını karşılamak için veya bir savaş sırasında meclise vermek üzere saklıyorlar.Şimdi de ele almak istediğim şey,Evrensel bir olgu olan din.Ülkede birden çok dine mensup insan var. Fakat herkes tarafından benimsenmiş bir görüş var ki o da, evreni yaratmış ve işleyişini sağlayan bir güç, yani bir Tanrı olduğu.Tüm dinler bu inançta birleşiyorlar.

Bu yüzden her dinden insanın ibadetlerini yapabilecekleri ibadethaneler var. Böylece ayrımcılık olmadan, azınlık-çoğunluk meselesi olmadan insanlar ibadetlerini yapıyorlar.Yalan olmayan ,sahte olmayan ,menfaat olmayan bir evren burası.İnsanların birbirlerinin iyiliğini düşündüğü herkesin şeffaf ve açık olduğu bir evren.İnsanların yüze gülüp arkadan konuşmadığı,menfaatlerin peşinde koşmadığı bir evren.İnsanlar arasında eşitsizliğin olmadığı,kendini diğer insanlardan üstte gören ,şiddet taraftarı olan insanların olmadığı,Fiziksel güçlerinin arkasına sığınıp insanların gözünü korkutanların olmadığı eşit,demokratik bir evren burası.Her insanın yaşamak isteyeceği bir evren.Bu evrende kimse mutsuz değil herkes mutlu.mutsuz olan olursa bile bu insanlar yakınları,komşuları veya ailesi tarafından gelen ilgi ve sevgi ile düzeliyor.Ne diyelim sevginin çözemeyeceği ne vardır ki?Günümüzde teknoloji insanları tamamen ele geçirmiş halde. Bilgisayar,robotlar vs.Elektronik eşyalar gün geçtikçe çoğalmakta.

El emeğiyle günlerimizi alan işler teknoloji sayesinde dakikalara sığdırılıyor.İlerleyen zamanlarda her evde ihtiyaçları karşılayan robotlar yer alacak.İnsanlara yapılması gereken iş kalmayacaktır.Gün geçtikçe teknoloji insanları kendi himayesine alacak ve bizi kendine mahkum edecektir.Teknolojisiz bir hayat olmayacaktır.Ama bu olay benim ütopyamda yok.Bu evrende teknoloji diye bir şey yok.Herkes vaktini doğada veya arkadaşları,komşuları,ailesi ve evcil hayvanları ile geçiriyor.son olarak Biraz da metro ulaşımından bahsedecek olursak,her evin yakınında bir metro durağı var ve anında gitmek istediğimiz yere ulaşıyoruz.İnsanların ulaşımda zorluk çektikleri için  işlerini zamanında yerine getirememekteler.Ulaşım zzorluğu insanları maddi ve manevi açıdan etkilemektedir. Zaman akışınıda etkiler.Bu yüzden benim evrenimde ulaşım imkanı çok kolay ve hızlıdır.İşte benim hayali evrenimde bu.