SABIRSIZ KUŞ

Bu düşüş Bıcırık için çok acı vericiymiş. Düşerken Bıcırık’ın kanadı yaralanmış. Bıcırık’ı düştüğü yerde annesi bulmuş ve yuvalarına götürmüş. Bıcırık’ın kanadındaki yaradan dolayı bir daha uçamama durumu varmış. Bu durum Bıcırık’ı, annesini ve arkadaşlarını çok üzmüş. Arkadaşları bu durumu kuşların en tecrübelisi ve bilgilisi olan Bilge Kuş’a anlatmışlar. Bilge Kuş olanları dinlemiş. Tecrübesiyle Bıcırık’a ormandaki çiçeklerden bir ilaç hazırlamış. İlacı Bıcırık’a götürmüş ve şöyle demiş:

• Bıcırık, bu hazırladığım ilacı her gün kanadına süreceksin. Bu ilaç yaranı iyileştirecek fakat kanadını tekrar kullanmak istiyorsan her gün mesafeleri artırarak sabırla uçuş denemeleri yapacaksın.

Bir daha hiç uçamayacağını düşünen Bıcırık o kadar mutlu olmuş ki, Bilge Kuş’un dediklerini dikkatle yapacağına söz vermiş.

Gel zaman git zaman kış geçmiş bahar gelmiş, bahar geçmiş yaz gelmiş ve Bıcırık, Bilge Kuş’un dediklerini sabırla yerine getirmiş. Bir gün yavaş yavaş Krallar Bölgesi’ne uçmuş, diğer gün Muz Bölgesi’ne, başka bir gün Çiçek Bahçesi’ne. Sabırla yavaş yavaş kanatlarını çırpan Bıcırık eskisinden daha güçlü hale gelmiş. Her şeyin zamanla sabırla olacağını şimdi çok daha iyi anlamış.

Kanatlarının eski gücüne kavuşmasından sonra Bıcırık artık lider olmak için acele etmemeye karar vermiş. Çok istediği liderlik için sabırla, yavaş yavaş uçsuz gökyüzüne doğru hareketlenmiş.

Her gün biraz daha yukarı, biraz daha yukarı uçarak kanatlarını çok kuvvetlendirmiş. Sonunda istediği yere ulaştırmış. İlk geldiği gibi de yorulmamış. Çünkü sabırla yavaş yavaş hareket ettiğinden amacına doğru bir şekilde ulaşmış. Bıcırık kanatları güçlü kuvvetli tam bir lider olmuş. Sabrın azmin ne kadar önemli olduğunu anlamış. Her işinde sabırlı davranmış. Lider olduğu kuş grubuna da sabrı öğretmiş. Masalımız burada bitmiş.

Gökten üç sabır kuşu uçmuş. Biri bu masalı yazanların başına, biri dinleyenlerin başına, sonuncusu da sabrederek selametle eren insanların başına…