DÜNYAYA BİR MESAJIMIZ VAR

1OO AFORİSM

KELİME BULUTLARINDAN ÖZGÜN HİKAYEMİZİ OLUŞTURDUK

PROJE HİKAYEMİZİ YARATAN KİŞİLER

SEDA T.  ”DEĞERLERİMİZ ve BAYRAK”

MURAT A.  ”HAKLARIMIZ ve ÇOCUKLARIMIZ

NURŞEN K. ”EŞİTLİK ve FARKLILIKLARA SAYGI”

FURKAN E. ”GERİ DÖNÜŞÜM ve DOĞA”

GÜLTEN K.  ”CANLILARA SAYGI ve AĞAÇ”

TUBA R.     ”AİLE ve SEVGİ”

HACER G.   ”OYUN ve MUTLULUK”

MUSTAFA T.  ”ÜLKE ve TOPRAK

ÖZLEM H.     ”GELECEK ve AİLE

RESİMLE ANLATIMI ZENGİNLEŞTİREN ÖĞRENCİLERİM

1.AHMET YİĞİT T.              6.MERYEM SULTAN R.

2.EMİR ARIN D.                 7.TUBA G.

3.DEFNE K.                       8.AHMET SEMİH

4.MEHMET TUNA E.            9.ALİ ARİN H.

5.AKİF NEJAT K.

Anadolu’nun  ücra kasabalarının birinde öğretmenlik yapan Ahmet öğretmen okulundan çıkmış eve doğru gidiyordu.Kurtuluş savaşının en zor günleriydi.Bu zor günlerde ermeni askerleri Ahmet öğretmen ile dalga geçmeye başlamışlardı.

Ermeni askerleri hadlerini iyice aşarak Türk bayrağınını gönderden indirmeye cesaret etmişlerdi.Bunu gören Ahmet öğretmenin aklı başından gitmiş ve çok sinirlenmişti.Ermeni askerlerine dönüp,”verin o bayrağı ”!diyerek bağırdı.Ermeni askerleri  bayrağı vermeyeceklerini söyleyerek silahlarını Ahmet öğretmene doğrulttular.Tam bu olaylar gerçekleşirken Türk askerleri ahmet öğretmenin imdadına yetiştiler.

Şanlı Türk askerleri bayrağı göndere çekerken Ahmet öğretmenin öğrencileri öğretmenlerine sarılarak Bayrağın göndere çekilmesini izliyorlardı.

Yazan :Seda T.

(değerlerimiz ve bayrak)

Ahmet öğretmenin verdiği  bu tepki,normal olup tüm bireylerin  dokunulmazlık hakkı,konut dokunulmazlığı,haberleşme hakkı,düşünce ve inanç özgürlüğü hakkı bulunmaktadır.Ahmet öğretmende bu bilgileri geleceğimiz olan çocuklarımıza aktarmakta ve onları daha huzurlu daha ferah ve temiz  bir gelecek için hazırlamaktaydı.

”haklarımız ve çocuklarımız”

Yazan:Murat A.

Ahmet öğretmen bir gün öğrencilerine ”çocuklar bugün sizinle bahçeme gideceğiz.Size göstermek istediğim çok güzel şeyler var.” dedi.Tüm çocuklar çok heyecanlanmıştı.Ahmet öğretmen ve çocuklar bahçeye ulaştıklarında  çocuklar gözlerine inanamadı.Rengarenk çiçeklerle dolu çok güzel bir bahçeydi.

Ahmet öğretmen çocuklara en çok hangi çiçeği sevdiklerini sordu.çocuklardan biri”ben menekşeleri çok seviyorum öğretmenim”dedi.Diğeri de ”ben gülleri çok seviyorum” dedi.Bu şekilde bütün çocuklar sevdikleri çiçekleri söylediler.Ardından öğretmen çocuklara dönüp gülümsedi ve şöyle dedi.”evet hepiniz haklısınız çocuklar.her bir çiçek ayrı güzel ve değerli.Şekilleri,boyları,renkleri,ve kokuları farklı ama hepsi çok güzel ve hayatımıza anlam katıyor.unutmayın bu bahçede eğer tek bir çeşit çiçek olsaydı bu kadar güzel olamazdı.Farklılıklar bir arada uyum içinde olunca çok güzeldir.

Sonunda tüm çocuklar el ele tutuşup rengarenk çiçekler arasında dans edip eğlendiler.                     Nurşen K.

”Eşitlik ve farklılıklara saygı”

Artık bahçede oyun saatleri biten çocukların sınıfa dönme vakitleri gelmişti.Hoplaya zıplaya ,tozu toprağa katıp,etrafa yayılan gülüşme sesleriyle sınıfın yolunu tutarken,çocukların ayaklarına bir şeyler takıldı.Yere baktıklarında kağıtları ,plastik şişelerini pilleri ve hatta cam parçalarını gördüler.Heyecanla öğretmenlerine söylediler.Bunu gören öğretmenleri ,doğanın temiz kalabilmesi için ,öğrencileriyle birlikte tüm atıkları toplamaya karar verdiler.Kısa zamanda iki poşet geri dönüşüme

hazır atık toplamışlardı.böylece hem oyun oynamış oldular hem de doğanın temiz kalmasına ve atıkların tekrar kullanabilmesine olanak sağladılar.

YAZAN:FURKAN E.

”Geri dönüşüm ve doğa”

Ahmet öğretmen bir gün öğrencilerini tabiat gezisine götürdü.Bu esnada orada bazı insanların piknik yaptığını gördüler.Geziye başladılar,gezi esnasında öğrenciler tabiatın canlılığını keşif ettiler.Kuşlar ve kelebekler uçuşuyordu.Tavşanlar zıplıyor,sincaplar kuru yemiş topluyordu.Bu arada çocuklar ağaçların isimlerini sordular.Ahmet hoca onlara ağaçların isimlerini söyledi ve öğrencilerine dönerek ağaçların doğaya ne tür faydalar sağladığını sordu.Öğrenciler ise ”ağaçlar havayı temizler,ağaçları ve doğayı korumamız gereklidir.” dediler. Gezi sonrası dönmeye hazırlandıkları zaman o insanların orada olmadıklarını,yalnız bütün çöplerini orada bıraktıklarını ,ağaçların üzerini kazıyarak resimler çizmiş olduklarını gördüler.Bu manzara karşısında şaşkınlıkla öğretmenlerine baktılar.Neler yapabileceklerini sordular.Doğayı bir sonraki gelmelerinde temizleyeceklerini söyledi .Bir sonraki hafta ormana gittiklerinde bağıra çağıra gelen bir grubun geldiğini gördüler.Ahmet hoca ve öğrenciler el ele tutuşarak bir zincir oluşturdular.İnsanlar bu zinciri merak etti.Yanlarına yaklaşan insanlar ”siz çöplerinizle etrafı kirlettiniz.”dedi.Orada bulunan insanlar mahçup olup,hatalarını anladılar.Doğaya ve canlılara daha saygılı olacaklarını belirttiler.O gün kuralları birlikte oluşturdular.Verimli ve mutlu bir gün geçirip okula döndüler.

Aile toplulumuzda ve dahi inancımızda çok önemli bir yere sahiptir.Bunun bilincinde olan Ahmet öğretmen öğrencilerine de bu bilinci aşılamaktadır.Bu amaçla tiyatro gösterisi hazırlayıp öğrencileri görerek ve yaşayarak daha kalıcı bir öğrenme sağlamıştır.Sevginin başta aileleri ve daha sonra toplumları bir arada tutan ve huzuru sağlayan yegane unsur olduğunu öğretmiştir.

Yazan:Tuba R.

”Aile ve Sevgi”

Ahmet öğretmen öğrencilerini çok seviyordu ve onları her anlamda hayata hazırlamak ve iyi bir insan olmaları için büyük bir çaba gösteriyordu.Bir gün yine Ahmet öğretmen derste  öğrencilerini toparlayıp bahçeye çıkardı.Öğrencileriyle üç taş ve dokuz taş oyunu oynadılar.Çocuklar daha sonraKörebe,saklambaç,oyunu derken tüm günü oynayarak geçirdier.Hem öğrendiler hem de eğlendiler.Çocuklar çok mutlu olmuşlardı.Sevinç içinde evlerine dönen öğrenciler oynadıkları oyunları ve öğrendiklerini ailelerine anlatarak mutluluklarını paylaştılar.

YAZAN:HACER G.

”OYUN ve MUTLULUK”

Ahmet öğretmen,üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin kıymetini bilmemiz gerektiğini anlatıyordu.Bir günde dört mevsimin yaşandığını öğrendiğimizde çok şaşırmıştık.Dışarıda yağmur yağıyordu ve öğretmenimiz ve bizi okulun bahçesine çıkardığında  etrafa tarif edilmesi zor bir koku yayılmıştı.Öğretmenimiz bu kokunun toprak ile yağmur saularının buluşması ile ortaya çıktığını söyledi.Toprağın bizim ülkemiz için çok kıymetli olduğunu ,onu korumamız ve kirletmememiz gerektiğini söyledi.

Yazan : Mustafa T.

”Ülke ve Toprak”

”Günaydın çocuklar ,sizlerlerdenmutlu son ile biten bir masal yazmanızı istiyorum.”Sizlerden bu masal diyarının çocuklarına yardım edebileceğiniz bir iksir hazırlayacağımızı düşünmenizi istiyorum.Şimdi her birimiz ailemizin en güçlü özelliğini iksirin içine katın ki aydınlık bir geleceğe kavuşturalım bu diyarı ”der öğretmen.

….ve kazan kaynamaya başlar.Ayşe güven;can,dayanışma;mehtap,merhamet;elif,huzuru;ekleyince bir ışık hüzmesi beliriverir kazanda.Meral’ın muhabbet,mehmet’in bağlılık,canan’ın eşitlik,burcu’nun saygıyı eklemesi ,gül’ün sonsuz sevgiyi eklemesi ışığı arşa taşır.Işık öylesine göz kamaştırır ki karanlıklar prensi bu diyarı rkasına bakmadan terkediverir,masal bitince,

”Çocuklar biliyorsunuz ki aile toplumu oluşturan en küçük birimi olduğu için toplum ona benzer.aile tüm ışıklar söndüğünde yolumuzu aydınlatan ışıktır.siz de bu ışıkla bir masal diyarını aydınlık bir geleceğe taşıdınız bugün .”der.Artık teneffüs vakti gelmiştir.