BELKİ BİR GÜN

               ÜLKE ADI: SAMİSTAL 

YÖNETİM ŞEKLİ

Ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet yönetim şekline Cumhuriyet denir. Benim hayalimdeki devlet yönetim seklide yaklaşık olarak bu tanıma uymaktadır. Her bireyin devletini yönetenleri özgürce eleştirebildiği ve eleştirilerinin sonucunu alabildiği devlettir. İşlenen suçların cezalarının yaptıkları suçlarla ilişkili olup tekrar işlenmemesine yönelik olmalıdır. Örneğin bir hayvana zarar veren  birisinin para cezası   hapis cezası değil de bir ay ücretsiz olarak çalışması olabilir. Başka bir örnek vermek gerekirse yere çöp atan bir birey tespit edildiğinde ücretsiz olarak belediye çöpçüsü olarak belli bir süre çalıştırılabilir. Böylelikle daha bilinçli bireyler topluma kazandırılmış olur.

EKONOMİ

Günümüzdeki insanların taptıkları hatta birbirlerini öldürdükleri paranın, benim ütopyamda yeri yoktur. Birçok insan hayatta paranın olmadan yaşamın olmayacağını düşünse bile ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Libyalılar parayı bulmadan önce eminim ki; İnsanlar daha mutluydular. Mutlu bir toplum için paranın kullanılmadığı bir ütopya şarttır. Parayı ortadan kaldırdığımızı düşünürsek en çok kullanma sebebimiz olan alışverişi eskiden olduğu gibi takas yoluyla yapılabilir. Örneğin fırıncı ve çiftçiyi ele alırsak fırıncı çiftçinin ekmek ihtiyacı karşılığında meyve sebze ihtiyacını giderebilmesi olabilir. Benim ütopyamda para olmadığı için faiz ve kumarın olmayacağı insanların para kazanmak için sarf ettiği hırsın azalacağını düşünecek olursak daha mutlu bir toplum elde edebiliriz.

AİLE

Sevginin en güçlü hali ailedir. Yeni doğan bir bebeği ele alacak olursak, akşamları masal anlatılarak uyutulan ve sabahları öperek uyandırılan bir bebeğin hayatta ve mutsuz ve başarısız olabileceğini düşünmüyorum. Mutlu bir aile ortamında yetişen bir çocuk başarı basamaklarını birer birer çıkar. Ancak aile içi şiddet gibi problemlerin olduğu bir ortamda yetişen bir çocuk daima sıkıntı çeker. Benim ütopyamda böyle bir aileye yer yoktur. Günümüz dünyasını düşünecek olursak bunun imkansız olduğunu düşünüyorum. Yönetim şeklinde uygulamış olduğumuz cezalara benzer olarak cezalar uygularsak önüne geçebiliriz. Örneğin aile içindeki sorunun kimden kaynaklandığı tespit edilerek sorunun sebebi de şiddetse her gün şiddet uygulayarak empati yapmasını sağlayabiliriz. Sonuç olarak eğer yetişen neslin birini bu şekilde yetiştirebilirsek arkasından gelen tüm nesilleri kurtarmış oluruz.

EĞİTİM

Eğitim bir bireyin geleceğinin mutlak mutluluğunun daim olması iyi bir eğitimden geçer. İyi bir eğitim almamış birey veya toplum kuru bir ağaca benzer, herhangi bir ilerleme kaydetmez ve çürüyüp yıkılmaya mahkumdur. Benim ütopyamda iyi bir eğitim almamış topluma da yer yoktur. Günümüzdeki eğitim sistemiyle kıyaslayacak olursak ilkokulu tamamlamış olan bir öğrenci zekasına, yeteneğine ve el becerisine göre yönlendirilmesi gerekir. Bunlara ek olarak öğrencini yönlendirilmiş olduğu mesleği sevmesi de gerekir. Mesleğini seven ve mesleğinde ustalaşmış olan birey ülke kalkınmasında büyük rol alır. Ayrıca sorumluluğunun bilincinde olan kişi hem kendi geleceğini hem de bakmakla sorumlu olduğu bireylerin ihtiyaçlarını karşılar. Benim ütopyamda bu şekilde eğitim almış bireyler topluluğu her zaman mutlu olacaktır.

DİN

Günümüz dünyasında sayısını bilemeyeceğimiz kadar din vardır. Milletler yaşadıkları coğrafyaya, atalarının dinine ve yönetim şeklindeki zorunlu olan dini seçerler. Lakin her millete göre kendi dinleri tek doğru din olduğunu düşündükleri için yetiştirdikleri çocuklara kendi dinlerini aşılamaya çalışırlar. Benim ütopyamda böyle bir durumun gerçekleşmesini istemediğimde dolayı, eğitim sistemimdeki eğitmiş olduğum çocukları eğitirken yalnızca o coğrafyadaki dini veya yönetim şeklindeki dini öğrenmelerini değil de dünyadaki var olan dinlerin tamamını öğrenmelerini sağlayarak kendi özgür iradeleriyle seçtikleri dine mensup olmalarını sağlarım. Kendi dinini özgürce seçmiş bir birey daha güçlü bir inanca sahip olur ve her zaman daha sağlıklı kararlar alır. Sonuç olarak bir toplumda hatta bir ailede farklı dine sahip olan bireyler birbirlerine saygı göstereceğinden daha huzurlu olurlar.

BİLİM

Bir ülkenin ekonomik gücünü, savaş gücünü ve savunma gücünü etkileyen en temel unsurlardan biri bilimdir. Eğitim sistemimizle keşfettiğimiz dahi olabilecek öğrencilere yeterli imkanı ve fırsatı sağlayarak ülkenin gelişmişlik düzeyini arttırabiliriz. Bilimle geliştirecek olduğumuz teknoloji insan hayatını kolaylaştıracaktır. Örneğin ütopyamda ışınlanma icat edilmiş olursa ortada trafik, zaman ve kaza problemleri ortadan kalkmış olur. İlaç sektörü bilimle beraber yeterli seviyede gelişmiş olursa belki ömür süresini uzatamayabiliriz ama sağlık problemlerini ortadan kaldırabiliriz. Günümüz dünyasında beyin ve teknoloji yeterince gelişmemiş olduğundan üretilen aletin gerek maliyeti gerekse malzeme azlığından ürün fiyatı da artmaktadır. Benim ütopyamda bilimi son noktaya getireceğimden dolayı insanlar ulaşmak istedikleri herhangi bir ihtiyacını hem daha ucuz hem de daha kısa zamanda elde eder.

HUKUK

Yasalar karşısında ve siyasal, toplumsal haklar bakımından yurttaşlar arasında hiçbir ayrım bulunmaması durumuna eşitlik,  insanların hak ettiğini adil olarak almasına ise adalet denir. Bu ütopyada hem adaletin hem de eşitliğin beraber yürütülmesi hukukun üstünlüğünü destekler. Örneğin seçimlerde kadın erkek eşitliği uygulanabilirken koşu yarışında kadın erkek fiziksel olarak aynı yapıya sahip olmadığından dolayı eşitlik uygulanamaz. Bu noktada adalet gerekir. Benim ütopyamda hukuktan daha üstün bir makam olmamalıdır. Bu makamı yöneten ve idare eden kişiler; hakimler, savcılar, avukatlar vb. bireyler bu ütopyadaki eğitim sisteminden o makamlara geldikleri için adalet gerekiyorsa adalet, eşitlik gerekiyorsa eşitlik uygulayacaklardır. Gerektiğinde hak ettiğini alan gerektiğinde ise eşit yargılanan bir toplum kendisini her zaman güvende hissedecektir.

SANAT VE SPOR

Bir toplumda eğitimini almış, mesleğini kurmuş ve kendi ihtiyaçlarını kendisi karşılayacak duruma gelmiş bir birey hayatına sanat ve sporu da eklemelidir. Bundan sonraki hayatında bedenini yaptığı spor, ruhunu da ilgilendiği sanat ayakta tutacaktır. Benim ütopyamda çalışan çalışmayan tüm bireyler sanat ve spor yapmak için yeterli süreyi bulabileceklerdir. Örneğin spor yapacak bireylerin işe başlama saatlerinde anlayış gösterilebilir. Ayrıca bireylerin özgürce sanat yapabilmeleri için çevresindeki önyargılı insanları da eğitim sistemimde bahsetmiş olduğum gibi eğitmiş olursak bireylerin sanat yapmasına engel olacak herhangi bir unsur kalmayacaktır. Sanat ve spor yapmak için gerekli alanlar oluşturulacaktır.

ÜTOPYANIN TÜRÜ VE GEREKÇESİ

Buraya kadar belirtmiş olduğum kriterlere sahip olan ütopyayı isteme sebebim şu anda ve gelecekte daha mutlu, daha güçlü, daha kültürlü ve sayamayacağım özelliklere sahip olacağına olan inancımdandır.

     HAZIRLAYAN: NİSANUR İLHAN

 SINIF: 11 A

  NO: 1065

      DERS: FELSEFE

      ÖĞRETMEN: HİLAL KİBAR

       KONU: ÜTOPYA