AGALİA KOSMOS

YÖNETİM:Demokrasinin yani siyasal durumların doğrudan doğruya halkın yada düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçiminin olduğu, yurttaşların düşüncelerini özgürce ifade edebildiği ve hakaret boyutunu aşmayacak şekilde yapılan eleştirilerin dikkate alındığı, asla ayrımcılığın torpilin olmadığı aynı zamanda özellikle adalet anlamında dinden yararlanılan ama yönetimi tamamen din üzerinden yapmayan bir yönetim biçimi.

EKONOMİ:Ekonominin sosyalizm yani, sosyal ve ekonomik alanda toplumsal refahın katılımcı bir demokrasiyle getireceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin toplumlara ait olduğunu savunan, işçilerin yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, bir ekonomik ütopya.

AİLE:Aile konusunda katı kuralları olan, aile yapısına büyük önem veren, evlilik dışı yaşanan durumların olmasına asla izin vermeyen, hem evlenecek yaşa gelmiş bireylere hemde  anne baba adaylarına zorunlu eğitim verilerek daha bilinçli birey olmalarını  bu sayede de biliçli bireyler yetiştirmeyi amaçlayan, anne baba adayı olmadan önce özellikle cinsel eğitimin verilmesi ve kürtajın yasak olduğu, aile içindeki bütün yükü sadece babanın yada annenin değil ortak bir şekilde paylaşildığı, kadına verilmesi gereken değerin, hayvana verilmesi gerek değerin, bitkiye, kısaca tüm canlılara verilmesi gereken değerin ailede çocuğa işleyerek büyütüldüğü ve çocuğun bu gibi şeyleri okul yerine öncelikli olarak anne ve babanın verdiği, şiddetin tüm olumsuz yönlerinin öğretildiği aynı zamanda aile içi şiddetin kesinlikle olmadığı annelerin, kadınların kız çocuklarının öldürülmediği zarar verilmediği bir ütopya.

EĞİTİM:Sınavsız bir eğitim sisteminin olduğu, her çocuğa okul öncesi eğitim verilmeli eğitim sonrasında tek tek tüm çocuklara zeka testi,okula gidebilecek olgunlukta mı yada sayısal sözel gibi vb. durumların istisnasız bir şekilde araştırıldığı, sonrasında çocukları çıkan verilere göre okullara gönderildiği yada sınıflara ayrıldığı ama aşağılama veya kıyaslama gibi küçük düşürücü olayların yaşanmadığı, verilen eğitimlerin sınırsız olması ve derse bağlı kalınmayan-cinsel eğitim, sosyal çevre eğitimi, görgü kuralları vb.-gibi eğitimlerin verildiği, çocuğun ilk eğitimini aileden aldığı, verilen zorunlu eğitim sonrasında ki verilen zorunlu eğitim çocuğun zekasına başarılı olduğu anlayabildiği derslere yani sözel bir öğrenciye sayısal ders  verme yada seçme zorunluluğu gibi bır durumun olmadığı, eğitimini tamamlayan her bireyin  bazı sorumlulukların yüklenmeye başlandığı küçük iş meslek gibi yani artık birey yavaş yavaş hayata atılmaya başladığı ve üretmeye yönelik çalışmaları olan bir eğitim sistemi.

DİN:Her türlü din inanç özgürlüğünün olduğu ama yönetimde faydalanılan dinin çoğunluğa göre olması ve adalet eşitlik gibi konuların bu dine göre verildiği, insanların düşüncelerine inançlarına göre yargılanmayan, çoğunluk inançlrın getirisine göre cami, mabed, kilise vb. ibadet yerlerinin yapıldığı. Din ise genel hatlarıyla kadını aşağılamayan, şiddetin her türlüsüne karşı ama herhangi bir günah veya yanlış durum karşısında caydırıcı cezaları olan ve bu kuralları yönetım, hukuk, ekonomi alanlarda da kullanılan bir ütpya dini.

BİLİM:Eğitim almış her bireyin üretmeye yönelik çalışmalarında bilim ve teknolojiye oldukça önem veren ve ürettikleri ile ön plana çıkan, makineler, teknolojik aletler vb. üretildiği ve değer gördüğü bir bilim.

HUKUK:Hukuk alanında, hak edene hak edilen ceza verilmeli kim olursa olsun, asla ve kata torpil vs. durumların olmadığı, caydırıcı cezaların olduğu, ama her ne suç işlenirse işlensin cezasının ölüm, idam olmadığı, yeterli deliller olmadan suçlanan kişiye ağır cezaların verilmediği, ve cezalar konusunda özel bir heyetin olduğu bu heyette birçok vasıfta kişilerin olduğu örneğin devlet ajanı, din adamı, hukuki konularda uzman birkaç kişi, kadının ve erkeğin olduğu 10 kişilik bir topluluk, bu toplulukta tüm araştırmalar ortak bir karar ile cezalar kararlaştırılmalı. Verilen cezalar ülkenin yararına olan cezalar olmalı yani suçlu cezasını yaşadığı ülke, dünyaya fayda sağlayarak çekmeli, hapishane gibi dört duvar arasına kapatılmak yerine maaş almadan cezanın ağırlığına göre çalışmalı ağır işlerde zor koşullarda, caydırıcı olacak şekilde cezalar verilmeli

SANAT:Her türlü sanat imkanı tanınan ve sanatla uğraşan her bir bireye burs imkanı yada buna benzer ödüller verilerek insanları sanata yönelten, müzik, resim, tiyatro, sinema vb. her türden sanat imkanlarının olduğu bir ütopya 

SPOR:Sanat da olduğu gibi burada da spor faaliyetleri ile uğraşan, ilgi gösteren bireylere güzel ödüller verilerek herkesi spora teşvik ederek, bu sayede sağlık konusunda da insanlara destek olunmuş , yardım edilmiş olur, obezite gibi kilo problemleri ve bunun getirdiği diğer sağlık sorunları ortadan kalkmış olur, aynı zamanda spora teşvik amacıyla yaşanılan ütopyaya her türlü spor aletleri yerleştirilmesi ,yürüyüş parkurlarının yapılması, herhangi bir spor dalında müsabakalar düzenlenmesi gibi birçok faaliyet gerçekleştirilmeli, böylelikle spor alanında da güzel sonuçara ulaşılmış olur.

TUTARLILIK VE UYUM:Belki çok pozitif ve herşeyin iyi yönde olduğu çok fazla kötü durumların olmadığı bir ütopya inşa ettim, birçok yerde uyuma dikkat etmeye çalıştım.

ÜTOPYANIN TÜRÜ VE GEREKÇESİ:Bir ütopya inşa etmeye çalıştım, ve hayalimdeki ütopyayı birçok yönüyle tanıtmaya çalıştım. Distopya yerine ütopya oluşturmamın nedeni şuan ki yaşadım dünyanın ditopyadan çok bir farkı olduğunu düşünmüyorum, gün gün yaşadığımız olaylar hastalıklar, çok fazla olan ölümleri, her gün öldürülen kadınlar, tacize tecavüze uğrayan kız çocukları, en değerli şeyin para olması insanların para uğruna yaptıkları, bireylerin birbirine değer vermemeleri…

Belki yazacak daha bir sürü şeyler var, bu kadar kötü olayların olduğu bir yer olsa olsa distopya olur, ben oluşturduğum ütopyamda yaşamak isterdim.

RUMEYSA NALTAŞ 11C 1059