Daha fazla insan olmak

Niye bu hayatta varım? Buna kim karar verdi? Peki nereye doğru gidiyorum?

Varlığımın kendim dışındaki şeyler için bir anlamı var mı?

Bu ve benzeri tüm sorular aslında varoluşsal problem olarak adlandırılıyor.

Dini ve felsefi metinler bizlere bu konuda yardımcı oluyor.

Bazı cevaplar veriyor.

Herkes ya bu cevapları alıp yoluna devam ediyor veya kendisi bu zor sorulara muhatap olmak istiyor. Peki bu sorulara cevap verebilmemiz mümkün mü?

Aslında bu sorunun da kesin bir cevabı yok.

Varoluşsal tüm sorular kişinin kendi bulacağı ve zihnine yetecek cevaplar içeriyor.

Aslında bu sorunun da kesin bir cevabı yok. Varoluşsal tüm sorular kişinin kendi bulacağı ve zihnine yetecek cevaplar içeriyor. Aslında bu soruların cevabını verecek yeterliliğe ulaşmak gerekiyor. Yoksa ilkokul lise müfredatımızdan aldığımız veya internetten okuduğumuz yalan yanlış bilgiler ile bir cevap vermemiz elbette mümkün değil. Cevapları bulsak bile bir zaman sonra yetersiz ve eksik olduğunu fark edeceğiz.

İnsan gelişen ve büyüyen bir organizmaya sahip. Bu yapısı gereğince bazı durumlar için zaman gerekiyor. Mesela kalem tutmak için el kaslarının gelişmesini beklemek, âşık olabilmek için soyut- duygusal zekamızın çalışması gerekiyor vs. Özetle insanı bir yolcu gibi düşünebiliriz. Her uğradığı istasyondan bir şeyler alıp yoluna devam ediyor. Yolcu olduğunun farkında olmak bile yolda olabilmenin en önemli şartlarından birisi olsa gerek.

Anne karnında başlanan yolculuğa, sonu belli olmayan bir sonsuzluğa doğru ilerlemek kolay olmasa gerek. Zor çünkü insan olabilmek emek istiyor.

İnsan oldukça daha fazla hayatı anlayabiliyoruz. Anladıkça daha az yoruluyoruz. Yoksa şikayetlerimiz artıyor ve mutsuzluk kaderimiz oluyor. Oysa insan olabilmek her şeyin farkında olma çabasıdır.