by Derya Işık
Copyright © 2022
Sokrates’in Savunması/
Sokrates’in Hayatı, Kim Olduğu ve Felsefi Düşünceleri
Sokrates, M.Ö. 469 yılında, Atina’da doğmuştur. Babası
heykeltıraş, annesi ise ebeydi. Babası, Sokrates’i kendi
mesleğinde yetiştirmek istediği halde Sokrates felsefeyle
ilgilendi.
Sokrates, bir felsefeci olarak tek bir satır bile yazmamasına rağmen Avrupa düşüncesini en çok etkileyen kişilerden biri olmuştur. Sokrates’i diğer felsefecilerden ayıran şeylerden biriside kırlardaki ağaçların ona bir şey öğretmeyeceğini düşünmesi ve bu yüzden doğal dünyayı değil; bizzat insanı incelemesidir.
Sokrates, bir şey bilmiyormuş gibi yaparak insanları akıllarını kullanmaya zorluyordu. Bunu yaparken cahil ya da aptal rolüne bürünebiliyordu. Buna “Sokratik Yöntem”

deniyor ve Sokrates bu yöntem sayesinde Atinalı’ların düşüncelerindeki zayıflıkları öğrenebiliyordu.
Sokrates içinde tanrısal bir ses duyduğunu, bir bilgelik türüne sahip olduğunu söylerdi. Örneğin, politik hasımları ihbar etmeye veya insanların ölüme mahkum edilmesine karşıydı. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı M.Ö. 399 yılında Meletos’un “Sokrates yer altında ve gök yüzünde olanları araştırdığı ve önemsiz lafı önemli gösterdiği için suçludur. Bu doğrultuda gereksiz araştırmalar yürütüyor ve aynı zamanda bunları başkalarına da öğretiyor. Ayrıca kentin taptığı tanrılara değil, kendisinin icat ettiği tapıyor.” suçlaması ile mahkemeye çıkmıştır.(Tabii ki Sokrates’i sadece Meletos değil, bir çok kişi suçlamıştır ve Sokrates suçlayanların en tehlikeli olanlarının söylentileri yayanlar olduğunu düşünüyor.)

Sokrates, kendini mahkemede suçlayanların kullandığı türden zarif kelime ve süslü cümlelerle değil, diline rastgele gelen kelimelerle örülmüş basit cümlelerle ifade etmiştir.
Son olarak Sokrates mahkeme sonucu idam cezası almıştır ve “ Ölüm şu iki şıktan biridir. Ölüler ya hiç var olmaz ve hiç bir şey hissetmezler ya da söylendiği gibi ölüm bir değişimdir, ruhun buradan başka bir yere göç etmesidir. Hiç bir duygunun faaliyette bulunmaması, uyuyanın hiç bir rüya görmediği derin bir uyku olması durumunda, ölüm muhteşem bir kazanç sayılabilir. Bir insanın hiç bir rüya görmeden uyuduğu bir geceyi hayatının diğer gece ve günleriyle karşılaştığını varsayalım. Bütün hayatı boyunca kaç gün ya da gecenin bu rüyasız geceden daha güzel ve ho olduğuna karar vermesi gerektiğinde, sadece sıradan bir insan değil, kralların en büyüğü bile olsa bu gün ve gecelerin çok az olduğunu görecektir. Eğer ölüm
öyle bir şeyse, ben onu bir kazanç olarak nitelendiririm, çünkü bu durumda sonsuzluk tek bir geceden daha uzun değilmiş gibi görünüyor. Öte yandan söylenenler doğruysa, yani ölüm buradan başka bir yere göç etmek anlamına geliyorsa ve bütün ölüler oradaysa, bundan büyük bir nimet düşünebilir misiniz sayın yargıçlar? Ya sizlerden herhangi biri; Orpheus, Mousaios, Hesiodos ve Homeros’la karşılaşmak için nasıl bir bedel ödemeyi göze alırdı? Bütün bunlar gerçekse eğer, ben tekrar tekrar ölmeye razıyım. En önemlisi de, kimin bilge olduğuna ve kimin bilge olduğunu sandığı hâlde bilge olmadığına dair buradaki araştırma ve sınamalarımı oradakilerle de sürdürebileceğim” yanıtını vermiştir.
Sokrates’in son sözleri ise “Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizlerde yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir” olmuştur.
Published: Oct 20, 2022
Latest Revision: Oct 20, 2022
Ourboox Unique Identifier: OB-1379733
Copyright © 2022