by Beyza YILDIZ - Bir Öğretmen Efsanesi
Copyright © 2022
Yaklaşan yılbaşının heyecanı en çok şehirdeki oyuncak dükkânlarının vitrinine yansımıştı. İçerisi de en az vitrin kadar süslü ve ışıl ışıldı. Bir sürü oyuncak gelmişti. Neler yoktu ki aralarında? İrili ufaklı arabalar, renkli toplar ve birbirinden güzel bebekler…
Oyuncaklar en güzel halleriyle raflarda oturuyor kendilerini alacak müşterileri bekliyorlardı. İçlerinden biri bu coşkuya katılamıyordu. Bu fabrika üretim hatası nedeniyle diğer bebeklere benzemeyen deniz kızıydı. Ne uzun saçları vardı ne de mazi gözleri. Kuyruğu kısacık, yanakları tombul tombuldu.

Satıcı, diğer oyuncak deniz kızlarına benzemeyen bu bebeği gördüğünde öfkelenerek, ”Fabrika, üretim hatası olan bu oyuncağı neden göndermiş ki? Ben kime satarım bunu?” demişti. Bu sözler deniz kızını çok üzmüş, gözlerinin ışığını söndürmüştü. Öfkeli satıcı onu bir köşeye atmış, diğer oyuncaklarla ilgilenmişti.
Deniz kızı üzüntüsünden bir köşeye büzülmüş, başkalarının kendisini görmesini engellemişti. Gerçekten de kimselere görünmeden günlerde o köşede saklanmayı başarmıştı. Ta ki yılbaşı akşamı o telaşlı müşteri mağazaya gelinceye dek.

Yılbaşı günü hem şehirdeki hem de oyuncakçıdaki en hareketli gündü. Mağazadaki oyuncakların neredeyse tümü satılmıştı, geriye üç beş araba, bir iki top ve deniz kızı kalmıştı. Satıcı oyuncakların hepsini satma sevinciyle dükkanı kapatırken bir müşteri geldi.
-İyi akşamlar, oyuncak bir bebek istiyorum, dedi aceleyle. Satıcı elindeki bütün bebekleri gösterdi ama müşteri hiçbirini beğenmedi. ”Değişik bir bebek olmalı!” diye söylendi. Satıcının aklına deniz kızı geldi. Rafların arasından tozlu deniz kızını aldı, tozunu sildi ve müşteriye uzattı. Müşteri aslında bunu da beğenmemişti ama başka seçeneği yoktu. Oyuncağı satın aldı, aceleyle dükkandan ayrıldı. Hareket etmek üzere olan vapura son anda yetişti. O telaş içinde elindeki torbalardan birini denize düşürdü ama fark etmedi…

Torba dalgaların arasında bir süre batıp çıktıktan sonra yavaşça suyun dibine indi. Deniz kızı torbadan denizin mavi sularına aktı. Etraf oldukça soğuk ve karanlıktı. Bir süre oradan oraya sürüklenen deniz kızı sonunda bir kayaya takılıp kaldı. Çok geçmeden vapurun büyük dalgaları ile derin bir uykuya daldı.

Saat çok geç olmuştu, hava kararmaya başlamış, dalgaların şiddeti iyice artmıştı. Deniz kızı dalgaların etkisiyle uyandı, nerede olduğunu anlayamadı. Biraz etrafa bakındıktan sonra yosunlu bir kayanın dibinde olduğunu anladı. Yosun kokusu onu çok rahatsız etmişti. Her yer çok karanlıktı, etrafta ne olduğunu göremiyordu, yanından geçen birkaç küçük balığı görebilmişti sadece. Dalgaların şiddeti deniz kızını iyice yormuştu. Gözlerinin yavaşça kapanmasıyla derin bir uykuya daldı.

Sabah olduğunda Cemre ve ailesi deniz kızının olduğu sahile balık tutmaya gelmişlerdi. Sahilde kimsecikler yoktu. Ailesiyle balık tutmaya koyulan Cemre bir süre sonra oltasına bir şey takıldığını fark etti. Babasını çağırdı, birlikte oltasını çektiler. Oltanın ucunda oyuncak bir deniz kızı gördü. Cemre, balık tutamadığı için büyük hayal kırıklığına uğramıştı. Oyuncağın garip olduğunu söyledi ve onu kenara attı.

Babası oyuncağı yerden aldı. Cemre’ye bu davranışının doğru olmadığını, eşyaları, canlıları dış görünüşüne göre yargılamamak gerektiğini söyledi. Kızına, ‘’Eşyalara ve canlılara karşı sevgi dolu ve nazik olmamız gerekir, dış görünüş önemli değil önemli olan düşünce ve duygularımızdır.’’ dedi.

Babasının bu sözlerinden sonra Cemre hatasını anladı, oyuncağı eve götürmeye karar verdi. Cemre yolda deniz kızına bakarken birden aklına sınıf arkadaşı Ali’nin yüzündeki benden dolayı arkadaşları tarafından dışlandığı geldi. Ali buna çok üzülmüş olmalıydı. Galiba deniz kızı da görüntüsünden dolayı denize atılmıştı, o da çok üzülmüş olmalıydı. Bu sırada eve çoktan gelmişlerdi.

Hep beraber deniz kızını temizlemeye başlamışlardı. Deniz kızı tertemiz olmuştu. Cemre deniz kızının saçlarını da taramıştı. Deniz kızının saçlarının rengini kendi saçlarına benzetti. Daha önce böyle bir oyuncağı olmamıştı. En sevdiği pembe çiçekli kıyafetini ona giydirdi. Deniz kızıyla oynamak için sabırsızlanıyordu. Bir an önce sabah olsun istiyordu. Deniz kızı artık çok mutluydu. Farklılıklara sahip olmanın kötü bir şey olmadığını biliyordu. O da diğer oyuncaklar gibi artık değerli hissediyordu. Yorucu bir günün sonunda Cemre deniz kızını alıp diğer oyuncakların yanına koydu ve uykuya daldı.

Published: Dec 2, 2022
Latest Revision: Dec 2, 2022
Ourboox Unique Identifier: OB-1391553
Copyright © 2022