by Aynur TATAROĞLU
Copyright © 2023
Auther and Her Works
School that Prepared the Event
1-Aynur TATAROĞLU- Ahmed Cevdet Paşa Anadolu İmam Hatip Lisesi
Ahmet Arif Kimdir?
Ahmet Arif Türk şair ve aynı zamanda gazetecidir. Doğum adı Ahmet Hamdi Önal olarak bilinmektedir. Eserlerini toplumcu gerçekçilik anlayışı ile yazan şairdir. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en önemli şairleri arasındadır.
Ahmet Arif’in Kısaca Hayatı
Ahmet Arif 23 Nisan 1927’de Diyarbakır’ın Hançepek semtinde dünyaya geldi. Çocukluğunun ve gençliğinin büyük kısmı Diyarbakır’da geçti. Ahmet Arif henüz bebek iken annesi Sare hanımı kaybetti. Bu yüzden hiçbir zaman annesini tanıyamadı. Ahmet Arif toplam da 8 kardeştir. Kardeşlerinin arasında en küçüğüdür. Ahmet Arif okuma yazmayı ilkokuldan önce bir ana okulundan öğrenmiştir. Ahmet Arif ilkokul, ortaokul ve lise eğitimini Diyarbakır’da tamamladı. Diyarbakır Lisesi mezunu olan Ahmet Arif lise hayatında şiirler yazmaya başladı.

Üniversite eğitimi için Ankara Üniversitesi Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ne kaydolmuştur. Buradan Felsefe bölümünü tamamlayamamıştır. Üniversite hayatı boyunca 2 kez soruşturma açılmış ve tutuklanmıştır. Felsefe bölümünde iken yazmış olduğu çeşitli yazılar ve şiirleri kendine has lirizmi ile yazmıştır. Kendine has tarzı olan Ahmet Arif Türk edebiyatında önemli bir yer edinmeyi başarmıştır. Yazmış olduğu ilk şiir Seçme Demeti Şiirler dergisinde yayınlandı. Telif hakkı olarak dergi Ahmet Arif’e 10 lira ücret ödedi. Ahmet Arif yaşadığı coğrafyadan ötürü Zazaca, Kürtçe ve Arapça’yı kısa süre içerisinde öğrendi.
Askerliğini ise İstanbul’un Riva semtinde yapmıştır. Askerden geldikten sonra çeşitli gazetelerde çalışmıştır. İlk kitabını 1968 yılında çıkarmıştır. Hasretinden Prangalar Eskittim adlı kitabı oldukça beğenildi ve yüksek tirajlara ulaşmıştır. Ardından yine aynı isimle bir de şiir yazmıştır. Kendi sesi ile seslendirmiş olduğu bu şiiri 20 binden fazla alıcıya ulaşmıştır.
Ahmet Arif’in Eserleri (Kitapları)
– Hasretinden Prangalar Eskittim
– Yurdum Benim Şahdamarım
– Cemal Süreyya’ya Mektuplar
– Leylim Leylim
Ahmet Arif’in Şiirleri
– Hasretinden Prangalar Eskittim
– Terketmedi Sevdan Beni
– Ay Karanlık
– Akşam Erken İner Mahpushaneye
– Adiloş Bebenin Ninnisi
– Anadolu
– Hani Kurşun Sıksam Geçmeden
– İçerde
– Otuz Üç Kurşun
– Unutamadığım
– Kalbim Dinamit Kuyusu
– Uy Havar!
– Vay Kurban
– Onur Da Ağlar
– Karanfil Sokağı
– Merhaba
– Yalnız Değiliz
– Suskun
– Bir Akşam Üstüdür
– Kara
– Leylim Leylim
– İsimsiz 2
– Tutuklu
– Yurdum Benim Şahdamarım
– Togliatti
– Zulüm
– Geçimsizlik
– Gözlerim
– Kalbim Dinamit Kuyusu’ndan Bölümler
– Haberin Var Mı Taş Duvar?
– Sevdan Beni
– Yağmur
Gözlerim Gözlerim maviliğin ruhudur.
Fecirlerin tebessümü içer.
Berraklığında ilah çocukları uyur
Ve emer sükutu beyaz gölgeler.
Ay Karanlık Maviye / Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine / Rüzgarda asi,
Körsem / Senden gayrısına yoksam
Bozuksam / Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık…
İtten aç / Yılandan çıplak,
Vurgun ve belâ
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille / Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N’olur gel,
Ay karanlık…
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş
Etme gel,
Ay karanlık…
Attilâ İlhan Kimdir?
Attilâ İlhan, 15 Haziran 1925’te İzmir’in Menemen ilçesinde doğdu. 11 Ekim 2005’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. İzmir’de Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu ve Karşıyaka Ortaokulu’nu bitirdi. Atatürk Lisesi’ndeki öğrenciliği sırasında Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Danıştay kararıyla eğitimi sürdürme hakkını kazandı. İstanbul’da Işık Lisesi’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki yüksek öğrenimini yarıda bıraktı.
6 yıl aralıklarla Paris’te yaşadı. Türkiye’ye döndü. Çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. Demokrat İzmir Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü ve Başyazarlığı’nı üstlendi. Ankara’da Bilgi Yayınevi Danışmanlığını yaptı.
İlk şiiri olan “Balıkçı Türküsü” 1941’de Yeni Edebiyat Dergisi’nde yayınlandı. “Nevin Yıldız” takma adıyla İstanbul, “Beteroğlu” takma adıyla Yücel dergilerinde şiirleri çıktı.
Genç, Yeni Nesil, Varlık, Aile, Yirminci Asır, Seçilmiş Hikayeler, Kaynak, Ufuklar, Mavi, Yeditepe, Dost, Yelken, Ataç, Yön, Milliyet Sanat, Sanat Olayı gibi dergilerde şiirleri, deneme ve eleştirileri yayınlandı. Türk edebiyatının önemli isimleri arasına girdi.
Garip Akımı ve İkinci Yeni şiirine karşı çıktı. Mavi ya da Maviciler adıyla tanınan toplumcu gerçekçi şiir akımını başlattı.
Şiire yeni bir ses düzeni, taşkın, coşkulu bir anlatım ve kendisine özgü bir duyarlılık getirdi. Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum şiir kitaplarındaki şiirleriyle genç şair kuşağını etkiledi. Yasak Sevişmek, Elde Var Hüzün kitaplarındaki şiirlerinde divan şiiri ve şarkılardan da yararlandı.
Atilla İlhan’ın Eserleri:
Şiir:
- Duvar (1948)
- Sisler Bulvarı (1954)
- Yağmur Kaçağı (1955)
- Ben Sana Mecburum (1960)
- Bela Çiçeği (1962)
- Yasak Sevişmek (1968)
- Tutkunun Günlüğü (1973)
- Böyle Bir Sevmek (1977)
- Elde Var Hüzün (1982)
- Korkunun Krallığı (1987)
- Ayrılık Sevdaya Dahil (1993)
- Kimi Sevsem Sensin (2002)
Roman:
- Sokaktaki Adam (1953)
- Zenciler Birbirine Benzemez (1957)
- Kurtlar Sofrası (1963/64)
- Bıçağın Ucu (1973)
- Sırtlan Payı (1974)
- Yaraya Tuz Basmak (1978)
- Fena Halde Leman (1980)
- Dersaadet’te Sabah Ezanları (1981)
- Haco Hanım Vay (1984)
- O Karanlıkta Biz (1988)
- Allahın Süngüleri-Reis Paşa (2002)
- Gâzi Paşa (2005)
- O Sarışın Kurt (2007)
DUVAR
- bu şiir ikinci dünya savaşı içinde kahredilen bütün dünya duvarları
için yazılmıştır.-
ben bir duvarım hiç güneş görmedim
sen hiç güneş görmemiş bir başka duvar
yüzümüz benek benek tahta kurusundan
ve sinemiz baştan başa ak üstünde karalar
- kelepçeden kahroldu kahroldu bileklerim
- sıyrılıp çıktım artık ölüm korkusundan
- dilim dilim sırtımdaki yaralar
ben demirbaşım sığır siniriyle dayak yedim
biz de duvarız dinliyen duyan düşünen duvarlar
bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk
ve bizim kucağımızda kasırgalı insanlar
yüzündeki deniz parlaklığıyla durur hatıramızda
o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk
o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda
bir cumartesi akşamı girdi kapımızdan
gözlerinde kıpkızıl diken diken öfkesi
adeta birden bire aydınlandı zindan
onu böyle görünce nasıl da korkmuştuk
sapından fırlamış bir balta gibi çehresi
ve omuzlarında delikanlı gölgesi
o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda
o sırt üstü yatağında yatardı
sımsıcak gözleri şimdi bile aklımdadır
bir sana bakardı bir bana bakardı
dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır
toprak ana bütün zincirlerinden çözülmüş
sabahlar akşam üstleri manolya gibi parlak
tarlaların yüzü gülmüş
işte her akşam geçtiği denize çıkan sokak
ah işte annesi annesi sevgilisi
işte biz dinliyen duyan düşünen duvarlar
işte o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk
dışarda tabiat mevsimin en çıngıraklı ayındadır
bizim kucağımız terkedilmiş bir yatak gibi kirli soğuk
o bir kaç defa kartal gibi gitti kartal gibi döndü
çığlıklarını değil kırbaç sesini duyduk
biz duvarız neyleyim gözlerimiz ağlamayı bilmez
onu bir gece sabaha karşı büsbütün götürdüler
kendi gitti ismi kaldı yadigâr bağrımızda
o zaman mayıs'tı yağmurlar başımızda
ya biz idam duvarıyız karşımızda çok insan öldürdüler
onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık
temelimiz kanla beslendi ama nedense uzamadık
öyle bakmayın bu yaralar şerefli yara değil
getirirler vururlar biz öyle dururuz
yağmurlar gözyaşı bulutlar mendil
elimizden ne geldi de yapmadık
ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz
onlar hep döküldü biz hep ayakta kaldık
bir mayıs sabahı toprak rezil gök rezil
yıldızlar küfür gibi yüzümüze tükürür gibi
şafak sancılarıyla iki büklümdü ufuk
ve simsiyah çamur gibi bir manga ortasında
siyaset meydanına geldi dev yumruklu çocuk
bulutlar eğilip alnının terini sildiler
ve mermiler birdenbire ölümü getirdiler
o düştü biz yine ayakta kaldık
halbuki ne kadar yorgunuz
öyle bakmayın bu yaralar şerefli yaralar değil
ah öyle bakmayın utanırız kahroluruz
BÖYLE BİR SEVMEK

ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
hayır sanmayın ki beni unuttular
hâlâ arasıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkı belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kimbilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
Published: May 1, 2023
Latest Revision: May 1, 2023
Ourboox Unique Identifier: OB-1448158
Copyright © 2023
