by Şevki Altunsoy
Copyright © 2023

A-a
Ahır:Evcil büyükbaş hayvanların barındığı kapalı yer; dam.
Cümle:Sağda, duvar kıyısında ahır, arabacı, uşak odaları var.
Arpa:1. isim, bitki bilimi Buğdaygillerden bir bitki.
2-isim Bu bitkinin ekmek ve bira yapımında kullanılan, hayvanlara yem olarak verilen taneleri.
Cümle:Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
B-b
Bahçıvan:1. isim Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla uğraşan kimse; bağban.
2. isim Geçimini bahçe ürünlerini yetiştirip satmakla sağlayan kimse; bağban.
Cümle:Bahçıvanla akşama kadar beraber çalıştık.
Bilgin:Bilim adamı.
Cümle: Aziz Sancar dünyaca ünlü bir bilginimizdir.
Buğday:1. isim, bitki bilimi Buğdaygillerden, karasal iklimin olduğu bölgelerde yetişen, un yapımında kullanılan tanelerini taşıyan kılçıklı çiçekleri olan, tek yıllık otsu bitki (Triticum).
2. isim Bu bitkinin başaktan ayrılıp öğütülmesiyle elde edilen tanesi.
Cümle: Buğday tarlaları güneş vurdukça altın gibi parlıyordu.
C-c
Cahil:1. sıfat Öğrenim görmemiş, okumamış.
2. sıfat Bilgisiz.
Cümle: Cahil insanlara laf anlatmak çok zordur.
Cehalet:Bilgisizlik.
Cümle: Cehalet toplumların ilerlemesini engeller.
Ç-ç
Çayır:1. isim Üzerinde gür ot biten düz ve nemli yer.
Cümle: Doğada çayırların üzerinde tavşan gibi sekiyordu.
Çevik:Kolaylık ve çabuklukla davranan.
Cümle: Sporcuların en belirgin özellikleri çevik olmalarıdır.
Çöl:isim Kumluk, susuz ve ıssız geniş arazi.
Cümle:Develer çölün kavurucu sıcaklığında ilerliyorlardı.
D-d
Diken:isim Bazı bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu vb. bölümlerinde ve bazı hayvanların derisinde bulunan sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri.
Cümle: Gülü seven dikenine katlanır.
Dirhem:1. isim, okkanın dört yüzde birine eşit olan, 3,207 gramlık eski bir ağırlık ölçüsü.
2. isim, bir tür gümüş para.
Cümle:Dirhem eskiden kullanılan bir ölçü birimidir.
Dua:1. isim, din bilimi Allah’a yalvarma, bir şeyin olmasını veya olmamasını isteme; alkış.
2. isim Allah’a yalvarmak için söylenen dinî metin:
3. isim , yakarış.
Cümle: Annelerimizin duaları bizimledir.
E-e
Ermiş:isim, din bilimi, hâli, davranışları, üstün vasıfları sebebiyle halk tarafından Allah’ın sevgilisi olduğu kabul edilen, çeşitli kerametler gösteren kimse; eren, aziz, evliya, veli.
Cümle: Anadolu ermişler diyarıdır.
Ezan: isim, din bilimi,müslümanlıkta namaz vaktini bildirmek için müezzinin yüksek sesle yaptığı çağrı.
Cümle:Camiden yankılanan sabah ezanı ile uyandım.
F-f
Fesat:1. isim ,hile.
2.sıfat,herhangi bir konuda iyimser olmayan, kötü yorumlayan (kimse):
3. sıfat Karıştırıcı, ara bozucu (kimse)
Cümle:Sen de ne fesat adamsın!
Fırsat:Herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart; vesile.
Cümle: Önüne çıkan bütün fırsatları değerlendiremedi.
G-g
Geveze: sıfat, çok konuşan, gereğinden fazla söz söyleyen; çençen, çenesi düşük,mavracı.
Cümle:Arkadaşım çok geveze birisidir.
Gurbet:isim, doğup yaşanılmış olan yerden uzak yer; gurbetlik.
Cümle: Ahmet Bey yıllarca gurbette tek başına yaşamıştır.
Ğ-ğ
H-h
Hediye: isim, armağan.
Cümle: Anneler günün için anneme sürpriz bir hediye aldım.
Hile:1. isim, birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen; dolap, dümen, oyun, ayak oyunu.
2. isim ,çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma.
Cümle: Bu oyunu bin bir türlü hile ile kazandılar.
I-ı
Irak:sıfat, uzak
Cümle:Sesin ıraktan gelir, yürek deler.
Işık:1. isim, cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji.
2. isim, bir yeri aydınlatmaya yarayan araç.
3.isim,aydınlanmak için kullanılan elektrik.
Cümle:Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi.
İ-i
İmdat:1. isim tehlikede olana yapılan yardım.
Cümle: Arkadaşımın imdadına babası yetişmişti.
İnci:1. isim, istiridye gibi bazı deniz hayvanlarının içerisinde oluşan, değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
2. sıfat, bu tanelerden yapılmış.
3. isim, bu tanelerden oluşan takı.
Cümle: İncilerim döküldü toplayamadım.
J-j
K-k
Kafes:1. isim, hayvanlar için aralıklı tel, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış taşınabilir bölme.
Cümle: Kuşum için yeni bir kafes aldım.
Köle:1. isim, tarih, savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse; kul, bende, esir (I), memluk.
2. isim, birinin emri altında bulunan.
Cümle: Eskiden insanlar pazarda köle olarak satılırmış.
L-l
Lal:Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş.
Cümle: Öğretmenimin karşısında adete lal olmuştum.
M-m
Mahpus:1. sıfat,kapatılmış, hapsedilmiş (kimse); hapis.
2. isim, cezaevi:
Cümle:Drama mahpusunda, aman dostlar dinlesin
Mescit:Genellikle minaresiz, küçük cami.
Cümle: Mahallemize yeni bir mescit açıldı.
Miras:1. isim, hukuk, birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet; kalıt, bırakıt, tereke.
2. isim, mecaz,kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik.
3. isim, mecaz,bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey
Cümle: Bu vatan bize atalarımızın mirasıdır.
N-n
Nasip:1. isim, birinin payına düşen şey.
2. isim, bir kimsenin elde edebildiği, sahip olabildiği şey:
3. isim, kısmet:
4. isim, günlük kazanç.
Cümle: “Türk’e ve Türk vatanına bir kurtuluş nasip ise onu gene Mehmetçiklerden beklemeliyiz.”
Nefes:1. isim soluk.
2. isim, mecaz canlılık, hayat belirtisi:
Cümle: O kadar yorgunluktan sonra nefesi kesilmişti.
O-o
Obur:sıfat,gereğinden çok yemek yiyen, doymak bilmeyen (kimse).
Cümle: Bu hayvanların oburluğu bitmek bilmiyordu.
Oda:1. isim,evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi; göz.
Cümle: Dört odası olan geniş,yeni bir ev aldık.
Ö-ö
Öküz:1. isim, çift sürmekte, kağnı çekmekte kullanılan, etinden yararlanılan, iğdiş edilmiş erkek sığır:
2. isim, mecaz, söz ve davranışlarında incelikten yoksun olan kimse.
Cümle: Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi.
Önder:isim,gücü, ünü ve toplumsal yeri dolayısıyla, belli zaman ve durumlar içinde, ilişkili bulunduğu küme veya toplumun tutum, davranış ve etkinliklerini değiştirip yönetme yeteneğini gösteren kimse; öncel, lider, şef, alemdar.
Cümle:Mustafa Kemal’in önderliğinde Kurtuluş Savaşı kazanılmıştır.
P-p
Palan:isim, genellikle eşeklere, bazen de atlara vurulan, kaşsız, enli, yayvan ve yumuşak bir tür eyer; kürtün.
Cümle: Köylüler eşeklerine palan almak için kasabaya gitmişlerdi.
Pay:1. isim, birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm; üleş, hak , hisse, sehim.
2. isim, eşit bölüm
Cümle: Bizim de payımıza yalnızlık düşmüştü.
R-r
Rab:isim, özel, din bilimi, Allah.
Cümle: Verdiği nimetlerden dolayı Rabb’imize ne kadar şükretsek azdır.
Razı:sıfat,uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden.
Cümle: Razı olmadığı işleri asla yapmazdı.
S-s
Semiz:1. sıfat, şişman:
2. sıfat, eti, yağı çok olan; tavlı.
Cümle: Kurban Bayramı için semiz bir kuzu almıştık.
Sitem:isim, Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden belirtme.
Cmüle: Arkadaşının son hareketinden dolayı ona oldukça sitemliydi.
Ş-ş
Şah:1. isim, tarih İran veya Afgan hükümdarı.
2. isim, satranç oyununda her yönde tek hane gidebilen en önemli taş:
3. sıfat, benzerlerine oranla en üstün, en güzel, en iyi.
Cümle: Satrançta en önemli taş şahtır.
Şüphe:1. isim , kuşku.
2. isim, mecaz,kuruntu.
Cümle: Bu olay karşısında şüphelerin hiç gitmiyordu.
T-t
Tilki:1. isim, hayvan bilimi, köpekgillerden, uzunluğu 90, kuyruğu 30 santimetre kadar, ırklarına göre çeşitli renklerde olan, ağız ve burnu uzun ve sivri, kümes hayvanlarına zarar veren, kürkü beğenilen bir tür memeli.
2. sıfat, mecaz, çok kurnaz.
Cümle: Köye inen tilki tavukların çoğunu yemişti.
Tüccar:isim,ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse; tacir, tecimen, bezirgân:
Cümle: Ali amca köyde sözü geçen bir tüccardı.
U-u
Ulu:1. sıfat,erdemleri bakımından çok büyük, yüce olan; azametli:
2. sıfat, çok yüksek, çok büyük olan
Cümle: Ulu çınar adeta yıllara meydan okuyordu.
Uyku: isim, dış uyaranlara karşı bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittiği, tepki gücünün zayıfladığı ve her türlü etkinliğin büyük ölçüde azaldığı dinlenme durumu.
Cümle: Erken kalkan Ayşe uykusunu alamamıştı.
Ü-ü
Ün:isim, herkesçe bilinme, tanınma durumu; san, nam, şöhret, şan.
Cümle: Kitap fuarında ünlü yazarları görme fırsatı buldum.
Ürkmek:1. nesnesiz, bir şeyden korkup sıçramak; tevahhuş etmek:
2. nesnesiz ,şaşkınlık ve korku duymak:
Cümle: Çocukları gören at çok ürkmüştü.
V-v
Vakit:1. isim , zaman:
2. isim, bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
Cümle: Yemek vakti gelmişti.
Vefa:isim,sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı.
Cümle: Arkadaşı çok vefalı biriydi.
Y-y
Yanıt:1. isim, cevap.
2. isim, kimya, canlı organizmaların tedavi veya diğer nedenlerle maruz kaldığı maddelere, durumlara karşı gösterdiği tepkime; reaksiyon.
Cümle: Bütün sorulara doğru yanıt vermişti.
Yelpaze:1. isim, sallandığında küçük bir hava akımı yapan ve özellikle yüzü serinletmeye yarayan, katlanabilir, taşınabilir araç.
2. isim, mecaz, çeşitlilik.
Cümle: Hediye olarak anneme yeni bir yelpaze aldım.
Z-z
Zavallı:1. sıfat,acınacak kadar kötü durumda bulunan; biçare, fukara.
2. sıfat,mecaz,gücü bir şeye yetmeyen.
Cümle: Zavallı adam acınacak haldeydi.
Ziyafet:isim, eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek; şölen, toy.
Cümle:Ahmet Bey dostları için evinde ziyafet verdi.
Adı-Soyadı:
Okulu: Karatay Kocatepe İlkokulu
İlçesi: Karatay
Kaynakça: Mesneviden Seçme Hikayeler
Published: Dec 7, 2023
Latest Revision: Dec 7, 2023
Ourboox Unique Identifier: OB-1524250
Copyright © 2023