Dürüstlükle Kazanılan Zafer

          DÜRÜSTLÜKLE KAZANILAN ZAFER

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, yemyeşil ağaçlarla kaplı kocaman bir orman varmış. Bu ormanda her türden hayvan yaşarmış.

Bilge adında yaşlı ve akıllı bir baykuş da bu ormanın bir sakiniymiş. Derdi ve sıkıntısı olan her hayvan Bilge Baykuş’un kapısını çalar ve ondan yardım istermiş. Bilge Baykuş ise çok yardımsevermiş. Bu yüzden kimseyi kırmaz ve seve seve yardım edermiş. Gece olunca da ağacının dalına konup ormanı izler ve göz kulak olurmuş.

Aynı ormanda yaşayan bir de Cingöz tilki varmış. Cingöz tilki çok hızlı koşarmış ve ormanda kurnazlığı ile bilinirmiş. Cingöz tilki çok sabırsız olduğu için başına sürekli talihsiz olaylar gelirmiş.

En büyük hayali, ormanda herkesin sevdiği bir tilki olmakmış. Ama diğer hayvanlar kurnazlığından dolayı ondan uzak dururmuş. Çünkü her zaman işlerini kolay yoldan halletmeye çalışırmış.

Cingöz ormanda dolaşırken bir kargaşa olduğunu fark etmiş ve dikkat kesilmiş. Sonra oradaki hayvanlardan birine aşağıda ne olduğunu sormuş. O da ormanda büyük bir yarışın yapılacağını ve bu yarış için hazırlık yapıldığını söylemiş.

Yarış afişinde şöyle yazıyormuş:
“Kim en çok meşe palamudu toplayıp ormanın merkezine getirirse, ona Orman Kupası verilecek!”

Bu yarışma tilkinin çok ilgisini çekmiş ve bu yarışın ormandaki hayvanların onu sevmesi için büyük bir şans olduğunu düşünmüş.

Tüm hayvanlar heyecanla yarış için plan yapmaya başlamış. Kimisi sepet yapmış, kimisi palamutları saklayacak yer aramış. Tilki Cingöz ise “Ben akıllıyım, herkesten önce bitiririm.” demiş.

Ama Cingöz’ün aklında başka bir plan varmış. Yarış günü, sabah erkenden uyanıp ormanda dolaşmaya başlamış. Dolaşırken sincapların biriktirdiği bir sepet palamudu görmüş. Ve aklına bir kurnazlık gelmiş. Kimse yokken yaklaşmış ve tam almak üzereyken bir ses duymuş:

— “Cingöz, dürüstlük en büyük başarıdır.” demiş Baykuş Bilge, yukarıdan sessizce izleyerek.

Cingöz utanmış, kulakları kızarmış. “Ama ben bugüne kadar hiçbir yarışı kazanamadım. Beni de herkes çok sevsin istiyorum.” demiş.

Baykuş Bilge ise yavaşça ağacından uçarak Cingöz’ün yanına inmiş:

— “Gerçek başarı, emekle gelir Cingöz. Eğer bu yarışta kaybeder ama dürüst kalırsan, işte o zaman herkes seni sever.” demiş.

Cingöz o an durup düşünmüş. Bilge Baykuş’a hak vermiş. Palamutları aldığı yere bırakıp kendi toplamaya karar vermiş. Saatlerce toplamaya uğraşmış. Çok yorulmuş ama sonunda bir sepet dolusu palamut toplamış. Gururlu bir şekilde yarış alanına varmış.

Cingöz, yarış sonucunu çok merak ediyormuş. Palamutlar tek tek sayılmaya başlanmış. Yarışı kazanan sincap olmuş. Tilki, buruk bir şekilde sincap adına sevinmiş ve tebrik etmiş. Jüri, kupayı sincaba vermiş ve herkes sincabı alkışlamış. Ama ormandaki tüm hayvanlar, Cingöz’ün emeğini ve dürüstlüğünü duyunca onu da alkışlamışlar. Baykuş Bilge sahneye çıkmış ve şöyle demiş:

— “Bugünün gerçek kazananı, içindeki kötülüğü yenip doğru olanı seçen Cingöz’dür.”

Cingöz bu sözleri duyunca çok mutlu olmuş.

O günden sonra Cingöz, sabretmenin ve dürüstlüğün değerini öğrenmiş. Bilge Baykuş’a bu uyarısından dolayı teşekkür etmiş. Artık hep doğru olanı yapmaya çalışmış ve ormanın en sevilenlerinden biri olmuş.

Gökten üç palamut düşmüş; biri sabır, biri dürüstlük, biri de hikâyeyi okuyana…