Aslan Mami ve Arkadaşları

Bundan yüzyıllar öncesinde Anadolu’nun kuzeydoğusunda Bayburt adında bir yerleşim yeri varmış. Bayburt’un içinde kocaman bir nehir akarmış. Nehrin karşı tarafında güzel mi güzel, büyük mü büyük, bir orman varmış. Ormandaki ağaçların boyu göğü bile delermiş. Ormanda türlü türlü bitkiler bulunurmuş. Ormanın derinliklerinden gelen mis gibi çiçek kokuları ise bütün hayvanları etkisi altına alırmış.

Ormanın kralı ise Aslan Mami’ imiş. Mami ormanın kralı olmadan önce ormanın kralı babasıymış. Babası oğlunu en iyi şekilde yetiştirmiş. Baba aslan öldükten sonra ormanı yönetme işi küçük yaşta olmasına rağmen Mami’ye kalmış. Mami dostlarının yardımıyla kısa sürede ormanda hâkimiyetini kurmuş. Günler günleri aylar ayları yıllar yılları kovalamış ve Mami çok cesur ve güçlü bir aslan olmuş.  Rüzgar estiği zaman yelesindeki tüyler sallanır, Mami’ye heybetli bir duruş katarmış. Arada sırada kükreyerek ormanın hakimi olduğunu da herkese hissettirmekten haz alırmış.

Mami ormanda yaşayan bütün hayvanlara dostça davranıyor onların iyilikleri için çok çalışıyormuş. Hayvanlar da krallarından çok memnunmuş.  Ama ne yazık ki bu ormandaki mutluluk ve huzurlu günler uzun sürmemiş. Günlerden bir gün ormanın yakınlarından büyük bir ses gelmiş…

Orman halkı çok irkildi. Hemen aslan Mami’nin yanına geldiler. Mami onları sakinleştirdi. Orman halkı kralları Mami’nin arkasına takılıp sesin geldiği yöne doğru gitmeye başladılar.  Gördükleri manzara hayret vericiydi. fakat korkmalarına engel olamadılar. Hemen ağaçların arasına saklandılar. Gördükleri yaratığın ne olduğunu anlamayadılar. Aralarındaki en bilgili hayvan baykuştu.

Baykuş:

Bir kitapta okumuştum böyle bir yaratıktan bahsediyordu. Kitaptaki ismi ise Dev idi. Görünüşe göre dev bir yara almış.

Hayvanlar daha çok tedirgin olamaya başladılar. Aslan Mami hemen heyetini topladı ve bir karar aldılar. Karara göre hem deve yardım edilecek hem de devin kendilerine saldırmasına engel olacaklardı.

Örümcekler ve ipek böcekleri devin etrafında ağ ördüler. Böylece devin saldırılarından korundular. Baykuş okuduğu kitaplardan araştırmalar yaptı. Devin yarasına iyi gelecek ilaç buldular. Her gün devin yarasına ilaç sürdüler. Dev yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Yanına gelen hayvanlara başından geçenleri anlatmaya başladı.

Dev:

– Kendi ülkemden ayrılmak zorunda kaldım. Gidecek hiçbir yerim de yoktu. Öylece dolaşmaya başladım dolaşırken insanlara rastladım. İnsanlar beni vurmaya çalıştı. Onlardan kaçarken dağın arkasındaki bir kayaya takıldım ve yere düşüp yaralandım. Sonra kalıp yavaş yavaş buraya kadar geldim.

Hayvanlar devin anlattıklarına inanmışlardı. Devle dost oldular. Bir süre sonra Dev kendi ülkesine dönmek istediğini dostlarıyla paylaştı. Dev aslan Mami’ye cebinden bir düdük çıkartıp verdi. Bir sorunla karşılaştıklarında ya da Dev’i görmek istediklerinde bu düdüğü üç kere çalmaları gerektiğini söyledi. Dev dostlarıyla vedalaşıp yavaş yavaş ormandan uzaklaştı.

Bir süre sonra Baykuş:

-Hadi piknik yapalım, devide çağıralım.

Mami bu fikri onaylayıp düdüğü üç kez çalmış. Dev arkadaşlarına bir şey olduğunu sanıp koşarak gelmiş. Geldiğinde arkadaşlarının piknik yaptığını görünce hayal kırıklığına uğrayıp üzülmüş. Mami “Hadi sen de pikniğe katıl ne duruyorsun ki “ demiş. Devde pikniğe katılmış, yemişler eğlenmişler. Dev ülkesine geri dönmüş. Birkaç gün sonra düdük yine çalınca dev yine heyecanla koşarak ormana gelmiş. Hayvanlar hep bir ağızdan “Seni bizimle oyun oynamaya çağırdık” demişler. Dev kızgın olmasına rağmen onları kırmamış. Birlikte çuval yarışı, mendil kapmaca oynamışlar. Akşam olunca fil tekrar ülkesine gitmiş. Sabah olunca fil Mami’den su birikintisinde oyun oynamak için devi çağırmasını istemiş. Mami fili kırmamak için düdüğü çalarak devi çağırmış. Dev yine arkadaşlarını kırmamak için onlarla oynamış. Oyun bittikten sonra dev izin isteyerek ülkesine geri dönmüş. Dev gittikten kısa bir süre sonra ormana avcılar gelmiş. Hayvanların hepsi kaçmış. Avcılar ateş etmişler fakat hayvanlar hareketli ve hızlı olduğu için hiçbirini vuramamışlar. Mami’nin aklına düdük gelmiş. Düdüğü 3 kez çalmış. Hep önemsiz yere çağrılan dev dinlenmeye ihtiyacı olduğu için düdüğü dikkate almamış.