by Ayten Doğaner
Copyright © 2018

Mersin’in gelir seviyesi düşük mahallelerinden birine yeni atanmış, genç bir öğretmendim.Mesleğimi yani öğretmenliği, çocukları çok seviyordum.O günlerde çıtı pıtı, tecrübesiz, kırılgan bir okul öncesi eğitimi öğretmeniydim. O yıl sınıfımda birbirinden masum olduğunu düşündüğüm 18 öğrencim vardı.
Bütün çocuklar özel ve güzeldi.Bu güzel rengarenk çiçeklerin hepsine yetişmeye çalışıyordum.Çocukların neler giydiğini takip ediyor, onların beni dikkatle izlediği gibi ben de onları dikkatle inceliyordum.Kiminin ayakkabısı, kiminin tokası, kiminin çantası hoşuma gidiyordu.Onları mutlu etmek için ‘Aaa çantan ne kadar renklymiş…’ ya da ‘Eylül saçına taktığın süs çok güzelmiş.’ gibi şeyler söylüyordum.Eylül o sene yeni yeni gördüğüm saç süsünden takmıştı.

Örgü şeklinde saça çıkmamak üzere takılan bir süstü.Sınıftaki hatta mahalledeki hiç kimsede yoktu böyle birşey.Maddi durumları çok düşük olmasına rağmen annesi onu almıştı kızının mutlu olması için.ve Eylül bu aksesuarını seviyordu.Çok güzel olduğunu söylediğimde seviniyordu.Ben de ona ‘Sana çok yakışmış, biraz da ben takabilir miyim? Çok güzelmiş, benim de olsa keşke’ gibi şeyler söylüyordum.Onu daha mutlu etmek içindi bu cümleler.
Öğretmenler günü gelmişti.Gazeteye sarılış biblolar, patikler, lifler…Rengarenk çiçekler…Eylül de hediye getirmişti bana.Küçük bir hediye paketi.Utangaç ama kendinden emin bir şekilde hediyesini uzattı.Ben de merakla açtım.Tabiki Eylül’ün saç süsünün aynısı!
Önce üzüldüm bu maddi zorluklarla bana aynısını almış diye.Biraz inceledikten sonra farketim ki üzerinde kesilmiş saçlar var.Daha da üzüldüm.Bu Eylül’ün tokası…’Öğretmenim sen çok beğenmiştin.Ben de anneme saçımı kestirdim’ dedi.Hüzün mutluluk gurur…Bütün duygularım birbirine grmişti.Sımsıkı sarıldım Eylül’e…

Published: Jan 24, 2018
Latest Revision: Jan 24, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-415453
Copyright © 2018