ÖĞRETMEN

Ortaokulda matematik öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Hepimiz biliriz ki küçük yaş gruplarında ödev verme anı çok heyecanlı geçer.

-Hocam kitaba mı deftere mi?

-hocam el yazısımı düz yazı mı?

-soruları yazalım mı ?

-çözümleri yapalım mı?

-süsleme yapabilirmiyim?

……

Bu liste uzar da uzar 🙂

Bende kolay olsun ve tam açıklamalı olsun diye ödevi yazarken tahtaya bu sorulacağını düşündüğüm tüm soruların cevaplarını uzun uzun yazıyorum.

Ödev: ders kitabı sayfa 13-14 deftere yapılacak.

-evet 13. sayfada yapılacak.

-evet 14. sayfa da yapılacak.

-kitaba yazılmayacak.

-el yazısı da olur.

-evet düz yazı da olur.

-hayır sorular yazılmayacak.

-cevaplar değil çözüm yapılacak.

-tabi çözümün sonunda cevabı yazılacak.

-tabiki yapamadığınız soruyu boş bırakabilirsiniz.

-tabiki yapamayınca bana sorabilirsiniz.

-evet ödevleri kontrol edeceğim. vb.

ben bu listeyi yazarken sorular gelmeye devam ediyor. bende her seferinde sorduğun tüm soruların cevabı tahtada var diyorum. bu eğlenceli (benim içinde öğrenciler içinde) süreç bir gün bir öğrencim tarafından darmadağın edildi 🙂

-Öğretmenim geçen arama motoruna bu yazdıklarınızı sığdıramadım annem dedi ki öğretmenine söyle daha az ödev versin.

Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim 🙂