ormanda yaşayan hayvanlar

Aslanların Özellikleri
Afrika aslanı, savanların en büyük yırtıcısı, dünyanın en büyük ikinci kedisi gibi unvanları elinde bulunduran 4 büyük kediden bir tanesidir. Erkek aslanın boyu, 90 cm’i kuyruk olmak üzere 2,70 metreyi, ağırlığı ise 250 kiloyu bulabilir. Dişiler ise bunun nerdeyse yarısı kadardır.

Postu kahverengimsi sarıdır. Erkeğin yelesi kahverengimsi sarıdan siyaha kadar değişir. Geniş alınlı, güçlü çeneli, uzayıp çekilebilen tırnaklı, sarımtırak kısa ve yatık tüylüdür. Kuyruğunun ucu püsküllüdür. Erkek aslanın başının etrafı uzun ve güzel bir yele ile süslüdür. Omuzlarının üzerine kadar dağılan bu perçem, kızdığı zaman kabarır. Çok güçlü ve cesur olduğundan dolayı hayvanların kralı olarak adlandırılır. Yeryüzünde kaplanlardan sonra en büyük kedidir. Vahşi hayatta bilinen en güçlü ikinci kedidir. Korkunç kükremeleri 4 km ileriden duyulabilir.

Aslanlar nasıl Beslenir
Afrika aslanı çoğunlukla etobur olmakla birlikte bazen yere düşmüş meyveleri de yer. Protein, yağ, karbonhidrat ve madden tuzlarına ek olarak vitaminini çoğunlukla bu meyvelerden ve avlarının iç organlarından alırlar. Aslan, tipik bir şekilde önce avın iç organlarını ve arka kısmını yer. Sonra yavaşça başa doğru gelir.Hayvanat bahçelerinde verilen etlere vitamin de eklenirse hayvan en iyi şekilde gelişir ve başarıyla ürer. Avı çoğu zaman dişi öldürür; fakat her zaman öncelik erkek aslanındır. Sonra sıra dişiye gelir. Yavrular ise sona kalır.

Aslan, genellikle antilop ve zebraları avlar. Fakat bazen kamış sıçanı gibi küçük avları yakalar. Bazen çiftlik hayvanlarına da saldırdığı olur. Hatta insanları bile av olarak seçebilir. Özellikle kadın ve çocuklara saldırmak bir alışkanlığa dönüşebilir. Fakat asıl avları bir araştırmayla şöyle belirlenmiştir: Öküz başlı Afrika antilobu (Gnu), Afrika ceylanı, zebra, su antilobu, kudu, zürafa, bufalo. Daha sonraki bir araştırma ise bu avları şöyle listelemektedir: Su antilobu, öküz başlı Afrika antilobu, kudu, zürafa, siyah antilop, çessebe, zebra, bufalo, saz ceylanı. Fakat Afrika aslanları bazen Afrika Aslanleri ve su aygırlarına saldırabilir. Aslanlerin devasa kulakları insanların duyamayacağı sesleri duyacak kadar hassastır.

Fakat gecenin sessizliğinde bu kulaklar hiçbir işlerine yaramayan bir yükten başka bir şey değildir. Ayrıca Aslanlerin görüş yetenekleri fazla iyi olmadığından gece çok savunmasızdırlar. Fakat aslanlar kedilerde olduğu gibi geceleri insanlardan 6 kat daha iyi görürler. Bu yüzden de Aslanleri iyi bir grup çalışmasıyla kolayca alt edebilirler. Su aygırlarına da suyun dışında; yani en savunmasız anlarında saldırarak onları öldürebilirler. Yaşlı ya da yaralı aslanlar, çevik avları yakalayamazlar. Bu durumda çiftlik hayvanlarına saldırabilir. Hatta insanları bile av olarak seçebilir. Özellikle kadın ve çocuklara saldırmak bir alışkanlığa dönüşebilir. Bir keresinde bir grup aslan, Tsavo’daki işçilere saldırarak Uganda demir yollarının döşenmesini durdurmuşlardır. Ayrıca ilginç bir şekilde köpekleri de öldürebilir, fakat onları yemezler.

Aslanlarda Üreme
Afrika aslanı 2 yaşında çiftleşmeye başlar. Fakat tam olgunluğu 5 yaşında erişir. Erkekler poligamdır, yani birden fazla eşleri vardır. Çiftleşme sırasında ve öncesinde erkek sürekli kükrer. İşe karışan erkeklerle kavga edebilir. Gebelik süresi 105-112 gün arasında değişir. Dişi bir batında 2-5 arası yavru dünyaya getirir. Yeni doğan yavrular kördür. Ayrıca kürkleri de beneklidir. Gözleri doğumdan 6 gün sonra açılır. Dişi, 3 aylıkken yavruları sütten keser ve onları avlanma dersleri vermeye başlar. Bir yaşındaki yavrular bunu kendileri başarırlar.

Yavrular arasındaki ölüm oranı fazladır. Bunun nedeni yavruların en son beslenmesidir. Bu yüzden yavrularda vitamin eksikliği görülür. Fakat bu doğal bir nüfus kontrol yöntemidir. İnsanlar aslanları öldürmeye ya da onları milli parklara toplamaya başlarsa avlar bollaşır, dolayısıyla besin artmış olur. Yani bir aslanın trajedisi, bir diğeri için bolluk anlamı taşır. Böyle durumlarda da dişiler yavruları ölümden kurtarmak için onlar için avlanır ve önce yavruları beslerler.

Aslanların Yaşam şekli
Afrika aslanı, fundalarda, gölge yaparak onları sıcaktan koruyan ağaçların olduğu yerlerde, sazlıklarda yaşarlar. Açık toprakları severler. Kedigiller familyasının tek sosyal türüdürler. Sayısı 20 kadar olan sürüler halinde yaşarlar. Çok büyük sürüler 30 üyeyi barındırabilir. Grubu bir erkek aslan ya da birden fazla erkeğin oluşturduğu bir koalisyon yönetir. Genelde geceleri aktiftirler. Gündüzleri ise tembel bir kediden farkları yoktur. Gölgelik yerlere uzanır ve serinlemeye çalışırlar. Afrika aslanları günde 20 saat uyur.

Maymunlar primatlar takımından olan memeli hayvanlardandır. Bir çok filme konu olmuş bu hayvanlar, oldukça zeki ve insan türüne en yakın canlılardır. Günümüzdeki maymunlar eski dünya maymunlarının torunlarıdır.

Maymunların bir çok türü vardır ve türlerine göre boyutları değişmektedir. Bazı maymunlar dışında diğer hepsi kuyrukludur. Çok hızlı ağaca tırmanabilirler ve sosyal canlılardır. Bazı insanlar maymun besleme konusunda oldukça hevesli olduğundan evcilleştirmeye çalışmışlardır.

İnsanlar gibi 5 elleri ve 5 ayakları vardır. Kuyruklarını da elleri gibi kullanabilirler

Maymunların Türleri

Maymunların bazıları insanlar tarafından beslenir. İlk yaşam yıllarında oldukça itaatkar ve oyuncu olan maymunlar, yaşlandıkça huysuz ve saldırgan olabilirler.

Maymunlar yeni dünya maymunları ve eski dünya maymunları olarak iki sınıfa ayrılırlar. Eski dünya maymunları biraz daha büyük olup, Afrika ve Asya’da yaşarlar. Maymun türleri arasında bilinenleri aşağıdaki türlerdir.

Cüce İpek Maymunu : En küçük maymunlardandır. Uzun tüyleri vardır ve 15 cm kadar boyları 120 gram ağırlıkları vardır.

Mandril : Güney Afrika’da yaşayan en büyük maymunlardandır. 1 metre boyları vardır.

Uzun Burunlu Maymun : Çok tuhaf görünümleri vardır. Kocaman uzun bir burun ve göbekli görünen komik tipleri ile insanları güldürürler.

Hint Şebeği : Maymun denildiğinde ilk akla gelen maymunlar bunlardır. RH bu maymunlardan dolayı bu adı almıştır.

Sarı Babun : Rengi sarıdır ve zararsız bir türdür.

Maymun Beslenmesi

Maymunlar doğada bulunan meyvelerle beslenir. Bazı maymunlar hem etçil hem otçul olduğundan avlarını yiyebilirler. Ama genelde maymunlar sebze, meyve, yemiş ya da insanların yediği her tür yiyeceği yiyebilirler.

Maymun beslenmesi insanlar gibi ellerle yapılır ve bu yüzden insana en yakın hayvanlar olduğu düşünülür.

• Kedigiler ailesindendirler.
• Etçildirler.
• Büyük kediler olarak da bilinmektedirler.
• Kaplan, aslan, pars ve jaguar türleri arasında en büyük kedi türleri olarak bilinmektedirler.
• Dünya üzerindeki yaşam alanları oldukça sınırlıdır. Kaplanların büyük bir kısmı yani % 80’lik bölümü Hint alt bölgesinde yaşamlarını sürdürmektedirler.
• Tamamına yakını ormanlık alanlarda ve yeşilliklerin bolca bulunduğu alanlarda yaşamlarını sürdürmektedirler.
• İri cüsseli olup oldukça iyi yüzücüdürler.
• Yıkanmayı seven hayvan türlerindendirler.
• Genellikle tek başlarına avlanırlar. Zorunlu olmadıkça grup halinde avlanmamaktadırlar.
• Daha çok büyük başlı hayvanlara saldırmaktadırlar.
• Avlarının başında geyik, zebra, yaban domuzu, manda gibi türler gelmektedir.
• Kaplanların sayıları dünya üzerinde oldukça azdır. Bu nedenle günümüzde neslinin tükendiği hayvanlar arasında bulunmaktadırlar. Kaplanların dünya üzerindeki sayıları 2000 ila 3000 civarıdır.
• Erkeklerde ortalama ağırlık 250- 300 kg civarı olurken dişilerde ise kilogram 150 civarıdır.
• Erkek kaplanların ortalama boyları 3 metreye kadar ulaşabilirken dişi kaplanların ise ortalama boyları 2,5 metreye kadar ulaşabilmektedir.
• Kaplanların kendi içerisindeki en büyük türünün ise Sibirya Kaplanı olduğu en küçük türünün ise Matra
• Kaplanı olduğu bilinmektedir.
• Kaplanlar içerisinde günümüzde soyunun hızla tükendiği tür ise Sibirya Kaplanıdır.
• Kaplanların en belirgin özelliklerinden biri de aslanlar ile çiftleşebilmeleridir. Kaplanların aslanlar ile çiftleşmesi sonucunda dünyaya gelen yavrular ise genellikle kaplanların yanında kalmayı tercih etmektedirler.
• Kaplanların çiftleşme süreçleri oldukça kısa olup gebelik süreçleri ise 3,5 ay civarıdır.
• Dünyaya getirdikleri yavrularının ağırlıkları ise ortalama olarak 1 kg civarı olup bir gebelikten 3-4 yavru dünyaya getirmektedirler.
• Yavru kaplanlar 2,5 yaşına kadar anne kaplanlardan ayrılmamaktadırlar. 2,5 yaşından sonrasında erkek baba kapların yanında yerlerini almaktadırlar.
• Kaplanların cinsel yaşamları ise 3-4 yaşlarında başlamaktadır.
• Öldürücü pençelere sahiptirler. Tek bir pençe darbesi ile bir insanı kolayca ağır yaralayabilir ve hatta öldürebilmektedirler.
• Kaplanlar açısından tehlike arz eden herhangi bir hayvan türü bulunmamaktadır. Dolaysıyla tüm hayvanlar aleminde diğer tüm hayvan türleri açısından ise kaplanlar büyük tehlike arz etmektedir. Bazı arşivlerde ise kaplanlara karşı mücadele verebilecek yalnızca Hint köpeğinin bulunduğu ancak bu köpek türünün yalnızca grup halinde olduğu zamanda kaplanlar ile mücadeleye girebildiği belirtilmektedir.
• Kaplanların en belirgin özelliklerinden biri de sahip olduğu bölgeyi koruma da olağanüstü iç güdülere sahip olmalarıdır. Dolaysıyla kaplanlar bulundukları bölgede hakimiyetlerinin anlaşılması açısından idrarlarını bırakmaktadırlar. Bulundukları bölgelerde başka bir erkek kaplanın bulunmasına kesinlikle tahammül etmemekte ve gerektiğinde ölümüne mücadele edebilmektedirler.
• Kaplanlar avlarını pusuya yatarak elde etmektedirler. Bir süre pusuya yattıktan sonrasında elde etmek istedikleri avlarına saldırı düzenleyerek büyük bir ihtimalle ele geçirmektedirler.
• Kaplanlar avlarını özellikle boyun kısımlarından kavrayarak ölmesini beklemektedirler. Avlarının başında bir müddet ölmesini bekledikten sonra avlarını yemeye başlamaktadırlar.
• Kaplanlar insanlara da saldırabilmektedirler. Ancak genellikle insanlara saldırmaktan pek hoşlanmamaktadırlar. Çok zorunlu olmadıkça insanlara saldırmamaktadırlar. Geçmişten günümüze dek birçok safari meraklısı insanlara saldırı düzenleyen kaplanlar saldırıları sonucunda birçok insanları ağır yaralarken bazılarının hayatlarını kaybetmesine neden olmuşlardır.
• En çok kaplan saldırılarının meydana geldiği yer ise Bengal bölgesidir. Burada kaplanlar birçok insana ağır hasarlar verebilmiştir.
• Kaplanlar oldukça yükseğe zıplamaktadırlar. Yaklaşık olarak 5 metreye kadar zıplayabilmektedirler.
• Kaplanların dünyaya gelen yavrularına Liger veya Tigon adı verilmektedir.
• Vücutları çizgili olup bu çizgiler kahverengi ve siyah tonlu olmaktadır. Vücudunda yaklaşık olarak 75 ila 100 civarındaki bu çizgiler sayesinde kaplanlar harika bir şekilde kendilerini kamufle edebilmektedirler.
• Tırnakları oldukça sivridir.
• Çeneleri inanılmaz derecede güçlüdür. Son derece sivri dişlere sahiptirler.
• Kaplanlar gece vakitlerinde avlanmayı sevmektedirler. Zorunlu olmadıkça gündüzleri pek avlanmamaktadırlar.
• Kaplanların gözleri geceleri de inanılmaz bir şekilde görmektedir. Kaplanlar geceleri insanların görme potansiyeline kıyasla 5-6 kat daha fazla görme duyusuna sahiptirler.

Kaplanların Bilinmeyen Özellikleri Nelerdir?

Kaplanların özellikleri hakkında sizlere bilgiler sunduktan sonra şimdi de bilinmeyen özellikleri hakkında bilgiler sunalım. Kaplanların bilinmeyen diğer özellikleri ise şunlardır;

• Kaplanların bacakları çok güçlü olduğundan öldüklerinde dahi bir müddet ayakta kalabilmektedirler.
• Kaplanların 550 kg civarına ulaşabilenleri de bulunmaktadır.
• Kaplanlar ile göz göze geldiğiniz zaman yaşama şansınız yüksektir. Çünkü kaplanlar insanlar ile göz göze geldiği takdirde kendilerini belli etmiş olmakta ve bunun sonucunda ise başka avlara yönelmektedirler.
• Bu sebepledir ki Hindistan ülkesinde insanlar insan figüründeki maskeleri kafalarının arkasına takmaktadırlar.
• Kaplanlar yaşamlarının ilk haftasında tamamen kördürler.
• Kaplanlar diğer kedi türlerine kıyasla daha paylaşımcıdırlar.
• Kaplanların salyası mikroorganizmaların çoğalmasını engellemektedir.
• Kaplanlar yalnız yaşamayı sevmektedirler. Dolaysıyla çiftleşme sonrasında yaşamlarını yalnız başlarına geçirmeyi tercih etmektedirler.
• Kaplanlar besinleri konusunda ayrım yapmamaktadırlar. Karşılarına çıkan her tür hayvanları avlayabilmektedirler. Bu durum insanlar için de geçerli olmaktadır.
• Kaplanlar avlarını çekebilmek için diğer hayvanların taklidlerini de yapabilmektedirler.