by Olimolim
Copyright © 2018
YÖNETİM BİÇİMİ:
Yönetim biçimi olarak seçimim monarşidir. Kulağa her ne kadar hoş gelmese de milletimin cahil ve düşüncesiz bir kesimi olacaksa yönetime karışmalarına engel olmalıyım. kararlarda yöneticinin (benim) seçtiği adaylardan milletin elemesi ile milletin kendi sesi olacak bir meclise sahip olunacak. Böylece yönetimin çoğunluğu benim kontrolüm altında olacak. cezalar caydırıcı, ağar olacak. Din bakımından diğer ana teist dinlerin (İslam, Yahudilik, Hristiyanlık) ibadet hanelerine ve ibadetlerine karışılmayacak ancak çocuk sahibi olma sınırları aile başı iki evlat olacaktır. sonraki lider meclis ve yönetici tarafından halkın da fikirleri alınarak seçilecektir. yönetimimin sakat noktası ise benden sonra gelecek yöneticilerin dürüstlüğü. yönetici seçilirken CİDDİ BİR ŞEKİLDE DİKKAT EDİLMELİ!
EKONOMİ:
Herkesin mutlak eşitliği imkansızdır. vatandaşlar, çalıştıkları işlerin temelde okuma şartlarının (okuma masraflarının büyük bir kısımını devlet karşılayacak) ardından da iş zorluğunun seviyesine göre maaş alacak (bir hamal bir polis memuru bir polis memuru doçent doktor kadar maaş alamayacak ancak iş tecrübesi ile maaşlara zam şansı devlete yapılan başvurularla doğacak.). maaşlar kuruluş devlete bağlıysa düzenli bir şekilde (her ay) verilecek. Kendi para birimi olmayacak, dolar para birimi kullanılacak.
AİLE:
Ana teist dinlerin mensupları aile başı maximum iki çocuk yapabilecek. deizm dini mensupları nüfus yeterli bir seviyeye gelince maximum üç çocuk yapabilecek. doğum yetkisi aciliyet dışında sadece devlet hastanelerinde yapılacak. böylece yasa dışı çocuk doğurulmadan kürtaj edilebilecek. toplumda soy adları ortak karar dışında erkekten gelecek ki evliliklerde soy adı taşıma kargaşasız önlensin. iş statüleri cinsiyet bakımından eşit olacak.
EĞİTİM:
Eğitim üniversiteye kadar zorunlu olacaktır. eğitim masraflarının büyük bir çoğunluğu devlet tarafından karşılanacaktır. üniversitede meslek seçimleri kontenjanlı olacaktır ki açıkta kalan öğrenci olmasın (ülkemizdeki öğretmen kontenjan krizi gibi). Okullar tarafından yapılan sınavlar dışında her lise senesi 1 tane yıl sonu sınavı yapılacak ve oradan yıl sonu puanı verilecektir. ancak üniversite kabulü sadece sınavla olmayacak okullar ciddi biçimde çocukların yeteneklerini anlayabileceği meslek seçimlerine destek olabilecek bir sisteme sahip olup üniversite için yol göstereceklerdir (sanat, spor, hukuk, tıp… vs vs). Bireylere araştırmanın önemi öğretilip sorgulama ruhu kazandırılacaktır. öğretmen seçimleri de teftişleri de ağar olacaktır. okullara sınavla öğretmen alacaktır. öğrenciler sivil gelebilecek ama bir makine ile taranıp devamsızlıklarının alınacağı öğrenci kartlarına sahip olacaklardır. okul yönetiminde çok sıkı olmayıp vicdanlı kararlar kılabilecek meclisler olmalı, sonuçta buluğ çağındaki öğrenciler hataya meyilli olacaklardır.
DİN:
Topraklarımdaki temel din deizmin bir türü olacaktır. diğer ana dinlerim mensupları ibadet ve inançta serbest olacak ancak ülkedeki deizm çoğunluğu sağlansın diye doğum sayıları kısıtlanacaktır. ülkemdeki deizmde cennet cehennem inancı inancı olup, tanrının da evrene müdahale ettiği gerçeğine inanılacaktır.
BİLİM:
Teizm dinlerinden önce gelecektir. devletteki büyük önceliklerden olacaktır. devlet bilim adamlarına ciddi yardımlarda bulunup ülkenin bu sayede teknoloji bakımından gelişmesi sağlanacaktır. bilim adamları çıkar düşünmeksizin milletinin iyiliği için çalışacak. hiç kimse bilim adamlarını mal gibi sahiplenemeyecek. bencilce ve yasa dışı davranışlar cezalandırılacak. insanlarla alakalı deneylerde daha geniş olunacak. hayatı tehlike içeren deneylerde, bu veya başka bir ülkeden kobay olarak idam mahkumları getirilecek. insanlara bilim önemi ve devletimizi tepeye taşıyacak şeyin o olduğu ciddi, disiplinli bir şekilde gösterilecek.
HUKUK:
Cezalar ağar ve caydırıcı olacak ki suçtaki artış engellensin. hukuku koruyan memurlar ciddi bir eğitimden geçirilecek. hukukta söz sahibi olan yargıçların hataları hoş karşılanmayacaktır. hukuka oyun oynayıp insanların hayatını bitiren yargıyla görevli memurlar ciddi cezalara (uzun hapis, müebbet, idam) çarptırılacak. idam yargıda geçerli olup extrem koşullarda başvurulacak. yargıçların tertibi düzenli bir şekilde kontrol edilecek. nefsi müdafaa büyük bir rol oynayacak, yargılanan kişinin perspektifinden bakılacak. ağar suçları işleyen sözde zihinsel engelli bireyler cezalardan muaf geçemeyecek. hukukta da milletin güvencesi ön planlarda olacaktır.
SANAT/SPOR:
Sanatla ve sporla okulun başlangıcından itibaren iç içe olacak çocuklar. sporların çoğunluğu önemsenip futbola gereğinden fazla değer verilmeyecektir. vatandaşlar sağlıklı bir hayata teşvik edilecektir. spor müsabakaları takımlar arasında 2 seneye bir şampiyonluk yarışları de barındıracaktır. Sanat konusunda ise pop müziğe verilen önem azaltılacak, şarkılarda yaş sınırı olacaktır(resmi bir yasa olarak değil). şarkıların diğer türlerine önem verilecek, yöresel sanatlar destek görecektir. sanat eserleri ve yaratıcıları değer görecek hakkettikleri ikramiyeyi alacaklardır.
ÜTOPYA MI DİSTOPYA MI?
Bazı noktalarda zalimce gelse de verilen kararlar milletin geleceği içindir, şahsi görüşümce bir ÜTOPYA olup refah seviyesinin maximize edilebileceği en gerçekçi yönetim budur. görüşümce kuralların hepsi ülke ve milletin geleceğini en sağlam ve güvenceli şekilde raylardan çıkmasını engelleyecek veya olabildiğince geciktirecektir.
peki ya sizce bu yönetim, bu yarı ütopik yaşam… gerçekte ütopya mı yoksa distopya mı ?
Published: Apr 30, 2018
Latest Revision: Apr 30, 2018
Ourboox Unique Identifier: OB-470273
Copyright © 2018