ÇOCUKÇA HİKAYELER

ÇOCUKÇA HİKAYELER

CARGİLL İLKOKULU 1-B SINIFI

ÖĞRENCİLERİ

YAZAR OLACAK ÇOCUK PROJESİ

DÜZENLEYEN: AYŞE NAR

2020

İçindekiler

Önsöz …………………………………………. ……………. 4

Pembe Fil Ponki ……………………………………….. ….. 5-6

Sarı Kedi ………………………………………… …………. 7-8

Gölde Piknik ………………………………………… ………. 9-10

Hayvanat Bahçesi ………………………………………… 11-12

Yaralı Leylek ………………………………………… ……… 13

Küçük Pembe Bulut ………………………………………. 14 -15

Parti …………………………………………. ………………. 16

Kış Geldi ………………………………………… ………… 17-18

Bir Kış Günü – Hayvan Sevgisi ………………………… 19-20

Hediyeler …………………………………………. ……….. 21

Yaz Tatili ………………………………………… ………….. 22

Lal eve Jale’nin Maceraları ………………………………… 23-24

Küçük Dostlar ………………………………………… …….. 25

Dört Kardeşin Yaz Tatili …………………………………….. 26- 27

Çuf Çuf Tren ……………………………………….. ……….. 28

Dört Mevsim ………………………………………… ………. 29

Bir Yaz Hikayesi ……………………………………….. ……. 30

Minik Kelebek ………………………………………… …….. 31

Yarıyıl Tatili ………………………………………… ……….. 32

Hüma Tatilde ………………………………………… ……… 33

Kumbaram …………………………………………. ……….. 34

Önsöz

2019 Eylül Eylül ayında Cargill İlkokulu 1-B sınıfı için bu yepyeni bir yolculuğa başladık.Bu minik yüreklerle önce okuma yazma yolunda azimle ilerledik.Yolculuk için eTwinning projesine katıldık.YAZAR OLACAK ÇOCUK için bu proje ile Minik Yüreklerimin ilerki olduğu kitabını oluşturduk.

Yener Nar’a, onun zaman yanımızda olan Velilerimize, projede bize yol gösteren proje kurucumuz Dilek Hanıma ve Kıymet Hanıma, Kitap Kapağımızı Yapan Resim Öğretmenimiz Mehtap Hanıma ve tabii ki minik yazarlarıma teşekkür ediyorum.

PEMBE FİL PONKİ

Orni birinde Ponki adında pembe bir fil yaş kızarmış.Ponki’nin iki yakın arkadaşı varmış.Biri maymun Tuti diğeri zürafa Lili’ymiş.O Doktora gitmek istemiyormuş.Arkadaşlarıyla oynamaya gitmiş.

Tuti ve Lili’de pembe filin hasta olduğu farketmişler ama bunların da dinlememiş.Akşama Ponki daha kötü olmuş.Doktor gelince Ponki korkudan odalarınındaki dolaba saklanmış.Annesi Ponki’yi her yerde aramış.Hemen Tuti ve Lili’ye haber vermis.Onlarda heryerde Ponki ‘ Ponte dolabındaymış.Doktor Hüresten özür dilemiş. toparlanmış.Tuti ve Lili demiş.Alan siz ve hiç yanlız bırakmadınız, çok çabuk iyileştim .Sizi çok seviyorum Tuti ve Lili demiş.

İnsanın hayatında gerçek dostları olması çok önemli birşey demiş.Dostluk çok güzelmiş.

YAZAR: İPEK KAYRA ÇOBAN

              SARI KEDİ

Günlerde bir gün kediler aile büyüklerini ziyarete gideceklermiş.Dede ve dokuz kediler şehirden çok uzak bir yerde yaşıyor.Baba kedi içindir dedi:

-Yarın babamı ve annemi ziyarete gideceğiz.Bayramda da hepsini ziyarete gidemedik.Biz onları özledik, onlarda bizi özlemiş olmalılar.

Bu habere en çok ta sarışın kedi sevinmiş.O da ninesini ve dedesini çok özlemiş.

-Yaşasın! Dedemi ve ninemi ziyaret edeceğiz, demiş.

Sarışın kedi annesine:

-Anneciğim Püskül’de bizimle gelebilir mi? diye sormuş.

Annesi de ailesi izin verirse neden olmasın, demiş.Püskül’ün annesi izin veririm fakat bir şartım var, demiş.Arkadaşının ailesini asla üzmeyeceksin, uslu uslu gidip geleceksin demiş.Ay şart şart olarak başlamışlar.

Anne kedi, daha önce hediye paketleri hazırlamıştık.Onları unutmayalım.Büyüklerin yanına elimiz boş gidemeyiz, demiş.

Kediler bir otobüse binmişler.Az gitmişler, uz gitmişler.Dağları, dereleri aşmışlar, sonunda bir köye gelmişler.Dede ve nine kedilerin evleri çok uzaktaymış.Kediler dinlene dinlene yollarına devam edeceklermiş.Bu yolculuk en çokta Sarışın Kedi ile Püskül’ün hoşuna gitmiş.Bu sırada karşılarına bir köpek çıkmasın mı?Kurnaz köpek dost gibi davranmış.Bir köpeğin dost olduğu nerede görülmüş.Kediler ağaca çıkıp köpekten kurtulmuşlar.Sonunda dede ve ninenin evlerinin bulunduğu yere gelmişler.Yuva uzaktan görünmüş.Dede kedionları görmüş.Çok sevinmiş.Gözlerime inanamıyorum.Hanım bak kimler gelmiş, demiş.Nine kedi, hoşgeldiniz safalar getirdiniz, gözlerimiz yollarda kaldı, demiş.Sizi bekliyorduk, demiş.Yavrularına özlemle sarılmış.Sarı kedi ile Püskül büyüklerin ellerini öpmüşler.Tabii ki harçlıklarını almışlar.Çok sevinmişler.

Sonra sofraya oturmuşlar.Hem yemek yemişler hem de anıları tazelemişler.Uzun uzun tatlı sohbetler bulunmaktadırler.

    YAZAR: CEMRE NAZ ÇOBAN

               GÖLDE PİKNİK

Min, Ela, Meryem, abisi, Efe ve Yusuf hepsi birlikte oynamayı çok seviyorlardı.Herkes oyuna daldı.Efe ve Yusuf futbol oynadılar.Kızlar da seksek oynadı.Sonra Ali ve Emin parka gitmek istiyor. eve gelin, göle pikniğe gideceğiz, demiş.Ali çok sevindi.Abisine güzel haberi koydu.Kumdan kale yapacaklardı.Ai’nin annesi de piknik eşyalarını hazırladı.

Asya’da kumdan lahana oyunu yeryüzü tamamlanınca gölet yol aldılar.Çamlık çok kalabalıktı, zorlama bir hediyeın altında yer bulup oraya yerleştiler.Annesi.

Uzunca bir süre oynadıktan sonra annesi çağırdı, yemeklerini yediler.Güneş batmak üzereydi.Gitme vakti gelditi, gölde piknik yine çok güzel geçmişti.

YAZAR: METE BİRSEN

HAYVANAT BAHÇESİ

Anam babam yarın boyutu hayvanat bahçesine götüreyim mi diye sordu.Kardeşim ve ben heyecanla evet baba dedik.Babam öyleyse yarın hayvanat bahçesine gidiyoruz dedi.Kardeşim Ayşe ve ben bu güzel haber için sevinçle çığlık attık.Sonra annem ve babam bizi öptü.Daha önce hepbirlikte uyumaya Gittik.

Sabah annem odamızdan geldi, Hadi kahvaltimizi yiyelim dedi.Kahisesidan sonra sofrayı annemle birlikte toplandı.Ben masayı temizledim.Kardeşimde odamızı topladı.Şimdi herkes gitmeye hazırdı.Kıcıklerimiz giydik.Annem saçını burada bu yana babam “Haydi Maceraya Gidelim” diye seslendi.Hepimiz arabaya bind ve hayvanat bahçesine doğru yola çıktık.Yolda ben ve kardeşim neşeli şarkılar söyledik.Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.Bir de baktık ki hayvanat bahçesinin önündeyiz. .Büyük bir kafes vardı.Uzun yeleleri olan bir aslandı.Dişleri çok büyüktü.Çok korkutucu görünüyordu.Başka bir kafeste oraya buraya atlayan bir maymun vardı.Çok komikti ama çokta sevimliydi.Oradan ayrılınca arkama doğru baktım ve uzun boyunlu ve ayaklı bir hayvan gördüm. Babama sordum o da bana bu hayvanın zürafa dedi.

YAZAR: ROKSAN ALAYO

          YARALI LEYLEK

Mert ile birlikte çalışın. ihtiyaç vardı.Mert tekrar yaklaşmak istedi, Leylek bu sefer izin Verdi.Kanadından yaralanmıştı.Belli ki canı çok yanıyordu.

Mert lerinği alıp veteriner götürdü.Veteriner leyleği masaya yatırdı.Yaralı kanadına yapıyor.Yarasında pansuman yaptı.Sonra leyleği mahallelerine götürdüler.Ona bir kutudan yuva yaptılar. ona su ve yem veriyorlardı.Leyleğin kanadı sonunda iyileşti.Zaman çok çabuk geçmiş yaz bitmişti.Ağaçların yaprakları sararmış, hava soğumaya başlamıştı.

Artık sonbahar gelirti.Leyleğin arkadaşları sıcak ülkelere gitmeye başlamıştı.

YAZAR: EMİR GENÇ

KÜÇÜK PEMBE BULUT  

Cesurlar Ülkesinde Bir bulut bulut varmış.Küçük Pembe Bulut burada yaş kızarmış.Küçük bulut okula gidiyormuş.Arkadaşları Pembe Bulutu çok severmiş.Ancak Pembe Bulutun hiç cesareti yokmuş.Öğretmeni Gitmek.Arkadaş çam ağacıının yanına gitmiş.Çam ağacı ona: Küçük bulutçuk cesaretli olmalısın. İnsanlar suları çok tükettiği için susuz yorumuiz.Senin cesur olması yağmur yağdırman gerekli demiş.Pembe Bulut Kullanımı çam ağacıının yanından ayrılırken kullanılan bilememiş.Arkadaş çam ona demiş ki Yağmur yağdırmış.Bunu gören büyük bulutlar.Bunu gören büyük bulutlar da Pembe Buluta yardım ediyorler.Hep birlikte yangını söndürmüşler.Bunu gören büyük bulutlar da Pembe Buluta yardım ediyorler.Hep birlikte yangını söndürmüşler.

Büyük bulutlar ve ormandaki herkes Pembe Bulut’a pembe Bulut’ta ne kadar cesaretli olduğunu anlamış.Ve bunu herkese göstermiş.

YAZAR: ZEYNEP BERİL SÜNMEZ

PARTİ

Ali bugün çok heyecanlıydı.Çoğu gün doğum günüydü.Ama herkes doğum gününü unutmuş gibi davranıyordu.Babası Ali’yi dışarıya çıkardı.Bu arada anne Ali’nin doğum günü partisini hazırladı.Bütün ihtiyacını da evlerine çağırdı.

Babası Ali’yi eve getirdi.Ali evdekileri görünce sevinçten çığlık attı.Annesi peluş oyuncak, babası çanta ve halası ise ayakkabı almıştı.En iyi arkadaşı Mehmet ise toplanantı.Ali çok sevindi. annesine sarılıp teşekkürler etti.Sonra yorgunluktan uykuya daldı.

Ali’nin hiç unutamayacağı bir doğum günü partisi olmuştu.Ali rüyasında bile doğum günü partisini gördü.

  YAZAR: UMUT EMİR SARIDAŞ

                 KIŞ GELDİ

Minik sincap kırlarda kış geldi geziyordu.Bunu gören minik serçe sincaba sordu:

-Neden bu kadar neşelisin?

Minik sincap:

-Kış geldiği için neşeliyim serçe kardeş.

Minik serçe:

-Ama kış gelmedi ki.Kış gelseydi kar yağardı.

Minik sincap:

-Havalar soğudu.Yapraklar döküldü.

Minik sincap ormanda dolaşırken geyiğe rastlamış.

Minik sincap: Kış geldi biliyor musun?

Geyik:

-Kış gelmedi arkadaşım.Kış gelseydi kar yağardı.

Minik sincap ona ama havalar soğudu o yüzden kış geldi dedi.

Geyik: Ey zaman ben niye üşümüyorum?

Minik sincap biraz giysü.Ama sen çok kalın giyinmişsin üşümezsin dedi.

Geyik:

-Tamam o zaman görüşürüz dedi.

Acıka sergi yolda giderken düşünüyordu.Neden kimse bana inan inan inanıyorum acaba?

Çam ağacı:

-Ben sana inanıyorum minik sincap.

Minik sincap buna çok sevindi.

Çam ağacı:

-Benim yapraklarım dökülmedi ama ben kışın geldiğinin olduğu, dedi.

Minik sincap:

-Yaşasın kış geldi, dedi.

Çam ağacı sincaba izleyin güldü.

Minik sincap:

-Sen bana inandın, dedi.

Minik sincap ona cevap verdi.Bana serçe ve geyik inanmadılar dedi.Çam ağacı buna üzüldü.Bunun üzerine minik Sincap ona döndü ve:

-Üzülme arkadaşım, Kar yağınca herkes bize inanır, dedi.

Minik sincap sonra evine döndü ve uyudu.Sabah olunca kalktığında pencereye koştu.Birlendi heryer bembeyaz olmuştu.

Hemen dışarı çıktı.Tüm arkadaşlarıyla birlikte neşeyle oynadı.

YAZAR: ABDULKERİM BULUT

BİR KIŞ GÜNÜ

Gizli Gizem camdan baktığında çok şaşırdı.Çon heryer beyaza bürünmüştü.Kış bütün güzelliği ile göz kırp.Gizem çok mutluydu.Anne kar yağıyor diye düşündı.Sonra Gizem annesinden gerekir. Arkadaşlarıyla yanlarına geldi.Anneleri de pencereden izliyordu.Onları izlemekten çok keyif alıyordu.Çocuklar hemen kardan adam yapmaya başladılar.Burnuna havuç. Gözüne zeytin taktılar.Karın tadını çıkardılar.Bu arada hep birlikte Kardan Adam Şarkını söylediler.

         HAYVAN SEVGİSİ

Elif adında bir kız çocuğu varmış.Elif hayvanları çok severmiş.Hayvanların ne zaman kullanımı nasıl olsa mutlaka elinden geleni yaparmış.Hayvanlara asla kötülük yapmazmış.Yapanları da uyarırmış. ayağı kırılmış.Büyük oranda yoldan geçen bir araba çarpmış.Elif bu durumda çok üzülmüş. Kimse yardım etmeyince onu kucağına alıp veteriner götürmüş.Veteriner yavru kedinin ayağını alçıya aldı.Elif’e iki hafta hareket etmeden bakılması gerktiğini söylemiş.

Elif elinden geleni yaptı ve kediyi iyileştirdi.Birin çok mutlu oldu.

 YAZAN: GÖZDENUR KARAYAKA

         Hediyeler

Okul yanımları başlamıştı.İlk karnemi aldıtım.Notlarımın hepsi çok iyiydi.Karnemi alıp eve geldim.Anneme gösterdim.Annem yanaklarımı öptü.Aferin kızım dedi. .Bana, ablama ve kardeşim Göktuğ’a hediyeler getirmişti.Süprizlerini çok beğendik.

Ben: -Teşekkürler teyzeciğim, dedim

Teyzem: -İyi günlerde kullan dedi.

Heyecanla hediyelerimizi açtık.Her birimizin hediyesi aynıydı.Pembe pipet üzerinde flamingo vardı.Elim kadar büyük bir şeker.Birde diş kağıdı kullandığınız. Dişleriniz çürüyecek diye bağırdı annem.Teyzemin getirmiş olduğu diş fırçası da işimize yarayacaktı.

Ablam, ben ve kardeşim kullandığınız dişlerimizi fırçaladık.Teyzemde bize şeker seçin için çok üzüldü.Bir dahaki sefere başka hediye alırım dedi.

            YAZAN: İNCİ DİNÇ

               YAZ TATİLİ

Ann varyan piknik yapmayı, anneannesine kalmaya gideceklermiş, bir varmış, bir yokmuş.Okullar kapanmış.Bütün çocuklar tatile çıkmış.Herkes tatili çok seviyormuş.

Tuğra Mete’de Babaannesinin köyüne gidecekmiş.Orada tavuklar, horozlar varmış.Bir de Maviş adında kuşları varmış.Ona hergün yem veriyormuş.Babaannesiyle onu sabah tavuklarından yumurta topluyorlarmış.Babaannesi de ona kahvaltıda kaykayırmış.Oğuz kuzenliğinde IZgarada etler, tavuklar pişiyormuş.Yemekler için çok acıkmışlar.Hemen etlerini yeyip bitirmişler.

Oğuz babasıyla, kuzenleriyle göl kenarında maç yaptığlar.Maç yaparken Oğuz çok eğlenmiş.Babasına bol bol gol atmış.Ve maçı Oğuzlar kazanmış.

YAZAN: İBRAHİM BAYKAN

LALE VE JALE’NİN MAKERALARI

Bir varmış bir yokmuş.Lale adında bir kız varmış.Lale’nin bir de ikiz kardeşi varmış.İkizinin adı Jale imiş.Bu iki kızın annesinin ismi İrem, babalarının adı Kemal imiş.Bu iki kardeşin en sevdiği şey gezecek elma, çilek ve erik varmış .Bu meyvelerin yanında bir de sebzelerden domates, patates, salatalık ve mısır varmış. sebze domatesmiş.Jale’nin en sevdiği meyve elma, en sevdiği sebze mısırmış.

Kemal’de -Bu hafta sonu bir yerlere gitmeye ne dersiniz? Demiş.Lale ve Jale aynı anda: -Evet! Çok isteriz. Lal birlikte Jale ile oyun oynamaya başladılar.İrem ve Kemal’de olduğu Dara bağırmışlar.Haftasonu geldi.Aşağı ormana kamp yapmaya gitmişler.Kemal çadırı kurarken, İrem ona yardım etti. katarlar.Birlikte yakartop, körebe, ebelembeç ve istop oynamışlar.Daha sonra dinlenmek için oturmuşlar.Biraz sonra karınları acıkmış.

Yavru kuşu evlerine almışlar.Kuşun ismini Pibo koymuşlar.Onu beslemişler.Pibo’yu kafese koymamışlar.Pibo da onları çok sevmiş.Hep birlikte çok mutlu yaşamışlar.

YAZAN: AYŞE KESKİN

KÜÇÜK DOSTLAR

Elanur çok üzülmüş.Kopeklere sığınacak bir yer bulmuş.Onlara mama kulland.Ogünden sonra hergün olduğu bakmaya gitmiş.Elanur hergün harçlıklarıyla köpeklere

Bir hafta sonra Elanur köpeklere bakmaya gitmiş.Yaşlı amca ben kullandım ama aldım köpekler evindeymiş.Annesi ve babası arasında bulunurmuş.

Elanur’un köpekleri için tercih etler.Bunu duyan Elanur’un sevilmiş.Köpekleri ile çok mutlu olmuş.

YAZAN: ERVA NAZ DAŞTAN

DÖRT KARDEŞİN YAZ TATİLİ

Elif, Meryem, Ali ve Musa imiş.Bu dört kardeş yaz tatilinin gelmesini çok istiyorlarmış.Çerinde hep beraber köye tatile gidecekler sonunda.En sonunda da yaz tatili sürer.Hepsi de çok mutlu ve heyecanlıymışlar.Çantalarını hazırlamış ve anne babaları ile birlikte kahvaltı beklemek başlamışlar . Yaklaşık yarım saat sonra otobüs servisi.Çocuklar çok şanslıymışlar.Çerinde en arka koltuğa oturacaklarmış.

Düresi ve ninesi torunlarını görünce çok mutlu olmuşlar.Dedesi çocukları derenin yanına götürmüş.Sonra birlikte balık tutmuşlar.Balıkları evlerine götürmüşler.Balıkları nineleri pişirmiş.Onlarda yemişler. beraber çay içiyorlarmış.artık köyden dönme vakti. Başlamıştı.Elif yolculuk yaparken dışarıyı seyretmeyi sevdiği için cam kenarına oturmuştu.Ali ve Musa ile birlikte birlikte sohbet ediyorlardı.Meryem’de sessiz bir şekilde kitap okuyor.Her gün sonra gidtikten bir hafta sonra yine bir yere gideceklerdi.ama eve geldiler.Hepside çok yorgundu.Sırayla duşa girdiler.Bir hafta sonra gidecekleri yerin nasıl bir yer olduğunu hayal ediyorlardı.Elif ve Meryem’in çantalarını hazırlamak için gittiler.Çok mutlu ve heyecanlıydılar.Saat çok geçmişti.Hepsinin de uykusu gelirti.Odalarına çekildiler.Çocuklar sabah annelerinin sesiyle uyandılar.Aşağıdan taze ekmek kokusu geliyordu.Çocuklar Sonunda annelerine çıkarılırlar.Anneleri için olabilirsiniz. anemonerine götürmüşler.Anneleri kuşu iyileştirmiş. birlikte oyunlar oynadılar.Hepsi de çok gereklilardı. Sönen bir ses duydular.Hızla sese doğru gittiler.Oraya gittiklerinde küçük bir kuş gördüler.Kuş yaralıymış.Onlarda tekrar yuvasına bırakmışlar. Anneleri kuşu iyileştirmiş. birlikte oyunlar oynadılar.Hepsi de çok gereklilardı. Sönen bir ses duydular.Hızla sese doğru gittiler.Oraya gittiklerinde küçük bir kuş gördüler.Kuş yaralıymış.Onlarda tekrar yuvasına bırakmışlar. Anneleri kuşu iyileştirmiş. birlikte oyunlar oynadılar.Hepsi de çok gereklilardı. Sönen bir ses duydular.Hızla sese doğru gittiler.Oraya gittiklerinde küçük bir kuş gördüler.Kuş yaralıymış.Onlarda tekrar yuvasına bırakmışlar.

İkinci tatil zamanı geldi.Çocuklar sabah erkenden kalkmışlar.Giyinmişler ve kahvaltılarını yapmışlar.Çantalarını alıp arabanın yanına geldiler.Hep birlikte arabaya binmişler.Çocuklar nereye gittiklerini çok merak ediyorlarmış. kalmışlar.Çok eğlenmişler ama bir bit kadar bitirip evlerine dönmüşler.Yaz tatili burada sona ermiş.

  YAZAN: SUDE TOKSÖZ

ÇUF ÇUF TREN

Çuf çuf adında bir tren varmış.Çok huysuz bir trenmiş.Kimseye saygı göstermezmiş.Bu tren istasyonunda yolcuları beklemeden gidersiniz.Yolcular Çuf tren uçuş analizi özür dilemiş.

Herkesle barışan Çuf Çuf tren vagona bindirmiş.Hep birlikte yolculuklarına mutlu şekilde devam ediyorler.

YAZAN: GÖKALP EFE

DÖRT MEVSİM

Bir yıl zamanı gösteren çeşitli bölümler varmış.Mevsimler, aylar; haftalar ve günler.İşte bu bölümlerden biri olan Mevsimler çok güzelmiş.

Mevsimde.Bu mevsimlerden birincisi Sonbahardır.Bu mevsimde yapraklar sararıp, dökülür.Göçmen kuşlar sıcak ülkelere göç eder.Havalar soğumaya başlar.İnsanlar ve hayvanlar güneş ışığı üzerinde çalışırlar. da bu mevsimde açılır.

İkinci mevsim Kıştır.Havalar çok soğur.bol bol kar yağar.Dışarıda hiç bir insan ve hayvan gözükmez.Ayları Aralık, Ocak, Şubat’tır.

Üçüncü mevsim İlkbahardır.Havalar ısınır.Ağaçlar çiçek açar.Göçmen kuşlar sıcak ülkelerden geri getir.Kelebekler, kuşlar, böcekler tekrar ortaya çıkar.Ayları Şubat, mart, Nisan’dır.

Dördüncü ve son mevsimdir Yaz.Artık havalar çok ısınmıştır.Okullar tatil olur.Çocuklar tatile çıkınca denize giderler.Bazıları uzaktaki akrabalarına ziyarete giderler.

Birbir tam dört mevsim vardır.Hepside ayrı resim.Gel birlikte sayalım.İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış

       YAZAN: TALHA TURAN

BİR YAZ HİKAYESİ

Zeynep ve annesi tatil için memlekete gitmeye hazırlandı.Zeynep ve annesi lazım kullandığınız öğeler valizlere koydular.Zeynep çok sevinçliydi ve heyecanlıydı.Ç idi orda sevdiklerini görecekti.

Annesiyle birlikte biletlerini alldılar.Sonunda garaja gittiler.Orada geldi ve otobüse bindiler.Sonunda yolculuk başlamıştı.Yolculuk çok uzun sürdü.Sonunda memlekete vardılar.

Tüm akrabaları aradaydı.Ninesi, dayıları, teyzeleri orada yaşıyorlardı.Onları görecekti.Zeynep ve annesi sevdiklerini görünce çok sevinip yaşı sarılmışlar.Çok mutlu olmuşlardı.Kuzenleriyle oyun oynamaya başlamış.Zeynep çok mutlu olmuş.Arkadaşları ve kuzenleri ile birlikte başlıyor. Akşam olunca eve dönmüşler.Ertesi gün gül bahçesine gitmişler.Orada da eğlenmişler.

Artık eve dönme zamanı vardır.

        YAZAN: ZEYNEP HEMO

           MİNİK KELEBEK

Kelebek kelebek çok güzel bir kız çıkmış.Minik kelebek güzel kızın eline konmuş.güzel kız kelebeğe benim adım Melek sen çok güzel bir kelebeksin, dedi.

Kelebeği evine götürmek istedi ama kelebek evdeb yaşayamazdı ki.Melek yine de kelebeği yakalayıp evine götürdü.Ama kelebeğin evde yaşayamayacağını çok geçmeden anladı.

Kelebeği ormana götürmüş.Kavanozu açıp onu serbest bırakmış.Güzel kelebek ormanda özgürce uçmaya başlamış.Melek’te kelebeği özgür görünce mutlu bir şekilde evine geri dönmüş.

YAZAN: AYSİMA İŞERGÜN

YARI YIL TATİLİ

Okullar için beş gün ara tatile girmişti.Okuma ve yazmayı öğrendiğim için çok sevinçliyim.Artık okuyup yazabiliyorum.Annem ve babam buna çok sevindiler. Tabii ondan sonra eğlence oyunları oynadım tablet, bilgisayar oynadım.

Yem mutlu oldum.Babamda beni haftasonu gelince Bursa’ya gezmeye götürdü.Orada Su gibi akıp geçiyordu ve tatil bitmek üzereydi.

Kontrol ettim.Çantamı hazırladım.Arkadaşlarımı, okulumu ve öğretmenimi çok özlemiştim.Artık ikinci döneme hazırdım ve çok heyecanlıydı.

         YAZAN: EMİR BOZKURT

            HÜMA   TATİLDE

Hüma birinci sınıfa giden çok başarılı bir öğrenciymiş.Karnesini aldığında çok mutlu olmuş.On beş günlük tatile çıkmış.

Doktor Hüma’ya gözlük vermis.Hüma artık mor gözlüklü bir kızmış.Tatilde Hüma İstanbul’a gidecekmiş.Sabah kalktığında hava çok güzelmiş.Hüma gideceği için çok heyecanlıymış.Ailesi ile ve yola çıkmışlar.Arabalarına bindikten sonra gemiye binmişler.Gemide yolculuk çok çok çok .

Ali Ali Buğra’ya kardeşim diyerek sarılmışali Buğra’da onu çok özlemiş Hüma Ayşegül ablasına gitti.

Hüma’nın İstanbul’daki tatil bitince evlerine geri dönmüşler.Hüma kalabalık bir ailesi olduğu için kendini çok şanslı hissetmiş.

YAZAN: HÜMA ÖZLEK

             KUMBARAM

Bu sabah erkenden kalktım.Elimi, yüzümü yıkadım.Hemen mutfağa koştum.Annem ile babam kahvaltıyı hazırlamış bizi bekliyorlarmış.Hep birlikte güzel bir kahvaltı yaptık.

Babam paramızın sanatını ama merak ettiklerinizi oyuncağa paramızın henüzmeyeceğini lütfen kahvaltıdan sonra evinizin neden için alışverişe gitmeye karar verdik.Annem alışveriş listesi için. .Çok etmüldüm. harçlığımdan artan paraları, bayramda verilen harçlıkları kumbaramda biriktiriyordum.Kumbaramda kaç para biriktirdiğimi bilmiyorum. .Çok mutluydum, gerekli olup oyun oyun alabilecektim.Babam ile oyuncakçıya gittik.İstediğim o kumbaramda para biriktirmişim.Benden mutlusu yok.

YAZAN: TUĞRA METE TINMAZ